- Fed politika faizini değiştirmedi
- Politika faizi %46,0
- Haftanın veri gündemi ABD çekirdek PCE enflasyonu
- Türkiye'de güven endeksleri ve kapasite kullanım oranı açıklanacak
Yurt dışı Makroekonomik Gelişmeler
Fed politika faizini değiştirmedi... Fed politika faizini beklentiye paralel olarak
değiştirmeyerek %4,25-4,50 aralığında tuttu. Karar metninde ekonomik görünümle
ilgili belirsizliğin azaldığı ancak yüksek kaldığı belirtildi. İşsizlik oranının
düşük kalmaya, işgücü piyasasının sağlam olmaya devam ettiği ifade edildi.
Fed, federal fon oranına ilişkin 2026 tahminini %3,4'ten %3,6'ya, 2027 tahminini
%3,1'den %3,4'e çıkardı. Fed 2025 için büyüme tahminini %1,7'den %1,4'e düşürdü.
Enflasyon beklentisi ise %2,7'den %3'e yükseltirken, federal fon oranına
ilişkin tahminini %3,9'da sabit tuttu.
Haftanın gündemi çatışmalar... Haftanın piyasalar açısından en önemli gündemi ABD'in
İran'ı vurmasının ardından İran'ın nasıl karşılık vereceği olacak. İran Meclisi,
dün Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasına dair bir tasarıyı onayladı. Ancak bu
karar henüz kesinleşmedi ve nihai onay için İran'ın Milli Güvenlik Yüksek Konseyi'ne
sunuldu. Karar, ABD'nin İran'ın üç nükleer tesisine (Fordo, Natanz ve İsfahan)
yönelik saldırıları sonrası alındı ve boğazın kapatılıp kapatılmayacağına
Konsey karar verecek. Hürmüz Boğazı, küresel petrol ticaretinin yaklaşık %20'sini
ve sıvılaştırılmış doğal gazın (LNG) önemli bir kısmını taşıyan stratejik
bir güzergah. Bu yüzden boğazın kapanmasının küresel enerji piyasalarında ciddi
bir kriz oluşturma ve petrol fiyatlarının varil başına 100-130 dolara yükselme
riski bulunuyor. Öte yandan İran'ın boğazı kapatması kendi ekonomisine de zarar
verebileceğinden nihai kararın bu yönde olmayacağına dair beklentiler de var.
Ana veri gündemi çekirdek PCE... Haftanın veri gündemi oldukça yoğun olmakla birlikte
piyasa etkisi en büyük veri Cuma 15:30'da açıklanacak ABD Mayıs ayı çekirdek
PCE enflasyonu olacak. Piyasa beklentisi manşet PCE enflasyonunun %2.1'den
%2.3'e, çekirdek PCE enflasyonunun ise %2.5'ten %2.6'ya yükselmesi yönünde. Beklenenden
daha düşük bir gerçekleşme şu anda %60 seviyesinde olan Eylül'de Fed'den
faiz indirimi beklentilerinin yükselmesine neden olacaktır.
Yurt içi Makroekonomik Gelişmeler
Politika faizi %46,0. TCMB, bu ayki Para Politikası Kurulu toplantısında politika
faizini piyasa beklentileri doğrultusunda %46,0 seviyesinde tuttu. Banka ayrıca
gecelik borç verme ve borçlanma faiz oranlarını sırasıyla %49,0 ve %44,5'te
tuttu. Piyasalar, faiz koridorundaki simetriyi yeniden sağlanabileceği düşüncesiyle
üst sınırında 150 baz puanlık bir indirim bekliyordu fakat TCMB muhtemelen
devam eden jeopolitik riskler nedeniyle temkinli davranmış görünüyor. Açıklamada
sadece küçük değişiklikler yapılırken, Banka trend enflasyondaki düşüşün Haziran
ayında da devam ettiğini vurguladı. Piyasa tepkisi genel olarak nötr oldu:
USD/TRY 39,56 civarında sabit kaldı ve 10 yıllık tahvil faizi %33,5 civarında
seyretti. Ancak, BIST-100 endeksi açıklamanın ardından %1 geriledi. Genel olarak,
TCMB'nin kararının enflasyon beklentilerini çıpalamak ve döviz piyasası üzerindeki
baskıları hafifletmek için destekleyici olduğunu düşünüyoruz.
Enflasyon eğilimine vurgu. TCMB, Mayıs ayında enflasyon eğiliminin gerilediğini
ve öncü göstergelere göre Haziran ayında da düşüşün devam edeceğini belirtti. Ön
tahminlerimize göre Haziran ayı genel enflasyon oranı %1,7-1,8 civarını işaret
ediyor ve bu rakam mevsimsellikten arındırıldığında %2,0'a denk geliyor. Ancak
TCMB'nin açıklaması aylık enflasyonun %1,6'nın altında kalabileceğini ima ediyor.
Banka ayrıca finansal istikrara olan kararlılığını yineleyerek, Kredi ve
mevduat piyasalarında beklenmedik gelişmeler olması durumunda, para politikası
aktarım mekanizması ek makroihtiyati önlemler yoluyla desteklenecektir dedi. Bu,
beklenmedik finansal piyasa gelişmeleri yaşanmadıkça, acil makroihtiyati önlem
alınmayacağına işaret ediyor.
Orta Doğu'daki gelişmeler kilit öneme sahip olacak... İran-İsrail çatışmasından
önce, TCMB günlük fonlama faiz oranını %49'dan %46'ya indirerek para politikasındaki
sıkılaştırmayı hafifleteceğinin sinyalini vermişti. Ancak jeopolitik gerginlik
ve bunun petrol fiyatları üzerindeki etkisi, Banka'yı daha temkinli bir yaklaşım
benimsemeye sevk etmişe benziyor. TCMB'nin Enflasyon Raporu II'de petrol
fiyatı tahminini varil başına 65,8 dolara düşürdüğünü ve petrol fiyatlarındaki
%10'luk bir artışın enflasyona yaklaşık 1,0 puan ekleyebileceğini belirttiğini
hatırlatalım. Bu nedenle, uzayan jeopolitik riskler ve yükselen enerji fiyatları,
TCMB'nin daha önce beklenenden daha uzun süre sıkı para politikası duruşunu
sürdürmesine neden olabilir. Bu ayki Para Politikası Kurulu kararının ardından,
yıl sonu enflasyon tahminimizi %29,4 ve politika faizi tahminimizi %35 olarak
koruyoruz.
Yıl sonu enflasyon beklentilerinde iyileşme... Haziran ayı Piyasa Katılımcıları
Anketi'ne göre, yıl sonu TÜFE enflasyon beklentileri bir önceki aya göre %30,35'ten
%29,86'ya gerilerken, gelecek yıl sonu enflasyon beklentisi %20,55'ten %20,44'e
düştü. Piyasa katılımcıları Haziran ayı için aylık enflasyon oranının %1,61
olmasını, sonraki aylarda ise %1,76 ve %1,64 oranlarında gerçekleşmesini bekliyor.
2023 Haziran ayından bu yana iyileşme gösteren 12 aylık ileriye dönük enflasyon
beklentileri, bu ayki anket sonuçlarına göre bir önceki aya göre %25,06'dan
%24,56'ya geriledi. Öte yandan, 24 aylık enflasyon beklentileri %17,77'den
%17,35'e geriledi. Piyasa katılımcıları, bu hafta yapılacak PPK toplantısında
faiz indirimi beklemiyor, ancak Temmuz ayında toplam 300 baz puanlık bir indirim
öngörüyor. Mayıs anketinde 43,60'tan 43,70'e yükselen yıl sonu USDTRY döviz kuru
beklentileri, Haziran anketinde 43,57'ye hafifçe geriledi. Son haftalarda gelen
dirençli verilerin ardından, katılımcılar 2025 büyüme beklentilerini %2,9
ve 2026 tahminlerini %3,7 olarak korurken, 2025 sonu cari açık tahminini Mayıs
ayındaki 19,2 milyar dolardan 18,8 milyar dolara revize edildi.
Mayıs ayında 235,2 milyar TL fazla. 2024 yılının Mayıs ayında 219,4 milyar TL fazla
veren merkezi hükümet bütçesi, bu yıl 235,2 milyar TL fazla verirken, faiz
dışı denge geçen yılın aynı ayındaki 330,1 milyar TL'den 346,4 milyar TL'ye yükseldi.
Buna göre, 12 aylık bütçe açığı 2,300 milyar TL'den 2.285 milyar TL'ye gerilerken,
faiz dışı açık Nisan ayında 670 milyar TL'den Mayıs ayında 653 milyar
TL'ye düştü. GSYH'ye oranla bütçe açığı bir ay önceki %4,7'den Mayıs ayında %4,6'ya
geriledi. Mayıs ayında, merkezi hükümetin bütçe gelirleri reel olarak %2,8
daralırken, harcamalar %2,2 arttı. Gelir tarafı, zayıf kurumlar vergisinden
(geçen yıla kıyasla) olumsuz etkilenirken, giderler ise sermaye harcamaları ve
görev zararları kaynaklı yükseldi. İleriye baktığımızda, depremle ilgili harcamaların
azalması ve 2024'te açıklanan ancak henüz uygulanmayan kemer sıkma önlemlerinin
etkisiyle, 2025'te bütçe açığının GSYH'nin %4,0 civarına gerileyeceğini
tahmin ediyoruz. Ancak, önceki dönemde tahakkuk esasına göre hesaplanan bütçe
dengesi ile nakit dengesi arasındaki fark büyüktü. Bu nedenle, harcamalarda beklenen
düşüşe rağmen, nakit çıkışı yıl boyunca devam edecek ve enflasyonist ortamın
canlı kalmasına neden olacaktır.
Kurumlar vergisi geliri zayıfladı. Mayıs ayında vergi gelirleri reel olarak %1,7
azalarak 1.196 milyar TL'ye gerilerken, vergi dışı gelirler yıllık bazda %12,7
düşüşle 128,6 milyar TL'ye geriledi. Kurumlar vergisi, mevsimsel etkiler nedeniyle
Mayıs ayında 470,9 milyar TL gelirle en büyük katkı sağlayan kalem oldu, ancak
yıllık bazda %13,9 daraldı. KDV gelirleri Mayıs ayında %24,0'lık büyüme oranıyla
hızlandı (Nisan ayı yıllık büyüme oranı %13,2), ancak ÖTV gelirleri, tütün
ve motorlu taşıt vergisi tahsilatındaki zayıflama nedeniyle %8,8 oranında daraldı.
KDV gelirleri, hizmet fiyatlarındaki artış ve ekonomik faaliyetlerin canlılığından
etkilenirken, ÖTV gelirleri daha çok mal satışlarına bağlıdır. Dış ticaretten
elde edilen vergi gelirleri, ithalatın yıllık bazda artmasına rağmen
TL'nin reel değer kazanmasını yansıtarak %13,4 azalarak 163,3 milyar TL'ye geriledi.
Öte yandan, gelir vergisi Mayıs ayında istihdamdaki artış ve ücret artışlarındaki
geriye dönük endeksleme sayesinde yıllık bazda %39,1 artışla güçlü bir
performans gösterdi. Mayıs ayında, vergi yeniden yapılandırması kapsamında 1,8
milyar TL gelir kaydedilirken, özelleştirmeden 1,3 milyar TL gelir elde edildi.
Cari açık 15.8 milyar dolar. Nisan ayında cari açık 7.9 milyar dolarla 7.1 milyar
dolar seviyesindeki piyasa beklentisinin ve geçen sene Nisan'da kaydedilen 4.8
milyar dolarlık açığın oldukça üzerinde gerçekleşti. Böylece 12 aylık toplam
cari açık 12.8 milyar dolardan 15.8 milyar dolara yükseldi. Geçen senenin aynı
ayına göre cari açıktaki bozulmada Nisan ayında ihracatın %10.8'lik artışına karşılık
ithalatın yıllık bazda %16.0 büyümesi sonucu dış ticaret açığının 7.7 milyar
dolardan 9.9 milyar dolara yükselmesi etkili oldu. Ayrıca birincil gelir dengesi
açığı 1.4 milyar dolardan 1.8 milyar dolara yükselirken diğer ülkelerden
karşılıksız transferleri içeren ikincil gelir dengesi geçen sene Nisan'daki 520
milyon dolar seviyesinden bu yıl Nisan'da -86 milyon dolara geriledi. Cari açığın
en önemli destekçilerinden turizm gelirleri geçen yılın aynı ayına göre %7.7
artışla 3.1 milyar dolar olurken bu oran son 4 ayın en yüksek artışına işaret
ediyor. Önümüzdeki aylarda turizmin katkısının mevsimsel olarak artması Nisan
ayında görülen bozulmanın geçici olmasını sağlayacaktır. Nitekim öncü dış ticaret
verileri Mayıs'ta dış ticaret dengesinin geçen senenin aynı ayına benzer şekilde
6.5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini gösterdi.
Rezerv artışı devam etti... TCMB'nin brüt rezervleri 13 Haziran haftasında 3,4 milyar
dolar artarak 159,3 milyar dolara ulaştı. Bu artışın 2,4 milyar doları döviz
rezervlerindeki artıştan kaynaklanırken, altın rezervleri 1,0 milyar dolar
yükseldi. Buna göre, brüt rezervler yıl başından bu yana 4,2 milyar dolar artarken,
52 haftalık rezerv birikimi 13,0 milyar dolar oldu. TCMB'nin toplam varlıklarından
toplam yükümlülüklerini çıkararak hesapladığımız net rezervler 44,9 milyar
dolardan 47,4 milyar dolara yükselirken, TCMB'deki Hazine mevduatı dahil net
rezervler 54,1 milyar dolardan 55,4 milyar dolara çıktı. Benzer şekilde, TCMB'nin
bankalarla yaptığı swaplar dahil olmak üzere net döviz pozisyonu bir hafta
önceki 25,3 milyar dolardan 28,1 milyar dolara yükseldi.
Hisse senedi piyasasına girişler devam etti... Yurt dışı yerleşikler, 13 Haziran
haftasında 475 milyon dolarlık hisse senedi ve 1,4 milyar dolarlık tahvil (kesin
alım, ters repo ve teminat dahil) satın aldı. Yabancıların elindeki hisse senetlerinin
piyasa değeri bir hafta önceki 29,0 milyar dolardan 28,4 milyar dolara
gerilerken, tahvil stokunun piyasa değeri 15,1 milyar dolardan 16,4 milyar dolara
yükseldi. Yıl başından bu yana yerleşik olmayanların hisse senedi alımları
599 milyon dolar olarak gerçekleşirken, tahvil pozisyonları (repo dahil) 7,1
milyar dolar azaldı ve şirket tahvili piyasasındaki pozisyonları 417 milyon dolar
artış gösterdi. Son 52 haftadaki toplam sermaye girişi 1,7 milyar dolar oldu
ve bunun 2,9 milyar doları tahvil alımlarından kaynaklandı. Ayrıca, 13 Haziran
haftasında yerleşik olmayanların swap kanalı üzerinden 2,3 milyar dolarlık bir
giriş kaydettiğini hesaplıyoruz.
Haftanın verileri turizm, reel sektör güveni ve kapasite kullanımı... Pazartesi
10:00'da açıklanacak turizm istatistikleri ile ilgili bir beklenti bulunmuyor ancak
Nisan ayında gelen turist sayısı iki aylık daralmanın ardından pozitife dönmüş
ve büyüme %8.0 olarak gerçekleşmişti. Gelen turist sayısında artış turizm
gelirlerinin toparlanması için bir öncü sinyal olarak algılanacaktır. Haziran RSGE
ve KKO ikinci çeyrek büyüme görünümünü anlamak açısından önemli olacak. Nisan
ve Mayıs aylarında RSEG aylık bazda %2.4 ve %2.2 daralmış, KKO ise Mart ayındaki
%75.2 seviyesinden %75.1'e hafif gerilemişti. Zayıflığın Haziran'da da devam
etmesi ikinci çeyrek üretim aktivitesi ile ilgili olumsuz sinyal verecektir.
Önemli Not: Bu haberde dosya eki bulunmaktadır. Kullanıcılarımızın dosyaya erişmek için
Manşet'in üst kısmında yer alan linki tıklamaları yeterlidir.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı
kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy
yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında
imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.
Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların
kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve
getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun
sonuçlar doğurmayabilir.
-iDeal Haber Merkezi-
-twitter.com/iDealDataHaber // www.idealdata.com.tr-
Daha iyi, hızlı ve güvenli bir kullanım sağlamak amacıyla web sitemizde tarayıcı çerezleri kullanıyoruz.
Detaylı bilgi için
Çerez Aydınlatma Metni 'ni inceleyebilirsiniz.