Piyasalarda bugün Trump ile Zelenskiy görüşmesi takip edilecek
- Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre yılsonu enflasyon beklentisi %29,7 ile sabit
kaldı
- Merkezi yönetim bütçe dengesi temmuz ayında 23,9 milyar TL açık verdi
- Yurt içinde bugün konut fiyat endeksi, kısa vadeli dış borç stoku verileri açıklanacak
Küresel piyasalar Fed'in eylül ayında kesin gözüyle bakılan faiz indirimi ve yedi
yıl sonra ilk kez gerçekleştirilen Trump-Putin görüşmesinden destek bularak yeni
rekor seviyelere ulaşırken, Dolar endeksi ve Brent petroldeki düşüş eğilimi
devam ediyor. Bu hafta makro veri akışı nispeten zayıf olsa da gözler Zelenskiy
ve AB liderlerinin Washington ziyaretinde ve Fed Başkanı Powell'ın bu hafta Jackson
Hole'da vereceği mesajlarda olacak. MSCI dünya endeksi Perşembe günkü kar
satışlarının ardından Cuma günü yatay kapanış yaparak haftayı %1,2'lik yükselişle
tamamladı. Hafta içinde son 4 yılın en yüksek seviyesine ulaşan gelişmekte
olan piyasalar endeksi ise haftalık %1,5 değer kazandı. ABD'de son dönemde faiz
indirim beklentileri ve güçlü bilanço sonuçlarıyla yön bulan S&P 500 ve teknoloji
borsası Nasdaq Cuma günü sırasıyla %0,3 ve %0,4 gerilese de hafta içinde ulaştığı
rekor seviyelere yakın seyrini koruyor. Sektörel bazda bakıldığında, yıl
başından bu yana daha cazip değerlemeler sunan sağlık (%+4,62) ile zorunlu olmayan
tüketim (%+2,50) ve META (%+2,07), Google (%+1,40) ve Netflix'in (%+2,25)
de yer aldığı iletişim hizmetleri (%+2,13) en fazla yükselen ilk üç sektör oldu.
Avrupa'da Eurostoxx-600 Trump ve Putin'in Alaska'da gerçekleştirdiği görüşme
öncesinde son 5 ayın en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra Cuma günü %0,1 geri
çekilse de haftayı %1,2'lik yükselişle tamamladı. Geçtiğimiz haftaki sektörel
getirilerde, yıl başından bu yana %62 yükselen bankacılık (%+3,1) ve ay başında
tarife anlaşması nedeniyle sert satılan otomotiv (%+3,2) endeksleri ön plana çıktı.
Asya piyasaları da haftayı Japonya'dan gelen güçlü büyüme verisi ve Çin'in
iç talebi desteklemeye yönelik attığı adımlarla genele yayılan yükselişlerle
tamamladı. Yeni hafta başlangıcında Avrupa vadeli işlemleri pozitif açılışa işaret
ederken, Asya piyasalarında Güney Kore ve Tayland haricinde güçlü yükselişler
görülüyor. Geçtiğimiz hafta beklentileri karşılayan TÜFE verisi sonrasında ABD
Hazine Bakanı Scott Bessent'in mayıs ve haziran ayında güçlü şekilde aşağı revize
edilen istihdam verilerine işaret ederek Fed'in eylül ayında faiz indirimlerine
50 bpSile başlaması gerektiği çağrısında bulunması ardından swap piyasalarında
fiyatlanan faiz indirim beklentileri yükselse de Cuma günü bazı Fed yetkililerinin
temkinli tonda yaptığı açıklamalarla hafif geriledi. Bugün itibarıyla
eylül ayında 25 bps'lik faiz indirimine piyasaların atfettiği olasılık %85 iken,
yıl sonuna kadar toplam 55 bps indirim fiyatlanıyor. 10 yıllık ABD tahvil getirisi
geçen hafta 3bps artışla %4,32'ye yükseldi. 2 yıllık getiri ise 1bps düşüşle
%3,75'e geriledi. Ay başından bu yana zayıflama eğilimine giren Dolar endeksi
(DXY) haftalık %0,3 düşüşle 97,9'a geri çekilirken, Euro/dolar paritesi %0,5
artışla 1,170'a yükseldi. Brent petrol aktif vadeli kontratı Trump'ın Putin
ile görüşmesi sonrasında Rusya'ya yönelik yaptırım açıklamamasının ardından haftayı
%1,1'lik düşüşle 65,9$/bbl seviyesinde tamamladı. Risk iştahının güçlü seyrettiği
ve jeopolitik risklerin azaldığı haftada altın fiyatı %1,8'lik düşüşle
3336$/ons'a geriledi.
- ABD'de perakende satışlar haziranda aylık %0,9 artış göstermesinin ardından temmuzda
artış %0,5 oldu. Otomobil satışları hariç satışlar %0,3 arttı. Artışta araç
satıcıları öne çıkarken, onu mobilya mağazaları, büyük mağazalar ve mağaza
dışı perakendeciler izledi. ABD'de sanayi üretimi haziranda yukarı yönlü revize
edilen %0,4'lük artışın ardından temmuzda %0,1 geriledi. İmalat üretimi bir önceki
aya göre değişmezken, madencilik üretimi %0,4 geriledi. Kamu hizmetleri üretimi
%0,2 düştü. Toplam kapasite kullanımı 0,2 puan düşüşle %77,5'e geriledi.
Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi öncü veriye göre temmuz ayındaki 61,7'den
ağustosta 58,6'ya geriledi. Artan enflasyon beklentileri bu düşüşe katkıda
bulundu. 12 aylık enflasyon beklentilerinin medyanı %4,5'ten %4,9'a, beş yıllık
beklentiler ise %3,4'ten %3,9'a yükseldi.
- Yurt içinde TCMB Piyasa Katılımcıları Anketini yayınladı. 2025 ve 2026 yıl sonlarına
ilişkin enflasyon beklentileri sırasıyla %29,7 ve %20,4 ile geçen aya göre
değişmedi. Daha uzun vadeli enflasyon beklentilerinde de kayda değer bir değişiklik
olmadı. 24 ay ve 5 yıl sonrası yıllık enflasyon beklentileri sırasıyla
%16,9 ve %11,1 oldu. Temmuz ayında faiz indirimi 300 baz puan ile anketteki ortalama
beklentiden (270 baz puan) daha kuvvetli gerçekleşti. Bu ay ise eylül ayındaki
toplantıda 300 baz puanlık indirim konusunda katılımcılar arasında tam uzlaşı
bulunuyor. Ekim ve aralık aylarında ise indirim adımlarının küçülmesi bekleniyor.
(Makro: Beklentiler geçen aya göre büyük ölçüde korundu)
- Merkezi yönetim bütçe dengesi temmuz ayında 23,9 milyar TL açık vererek Hazine
nakit açığının (68,5 milyar TL) altında kalmaya devam ederken, geçtiğimiz yılın
aynı ayındaki bütçe açığından da (96,8 milyar TL) daha düşük gerçekleşti. Faiz
dışı olarak ise temmuz ayında 110,7 milyar TL fazla verildi. Böylece bütçe açığı
yılın ilk yedi ayında 1.004,3 milyar TL'ye ulaştı. 12 aylık birikimli olarak
ise toplam bütçe açığı 2,3 trilyon TL, faiz dışı bütçe açığı ise 417 milyar TL
olarak gerçekleşti. (Makro: Bütçe ana eğilimi OVP hedeflerinden daha yüksek bir
açığa işaret ediyor)
- Hizmet Üretim Endeksi haziranda aylık bazda %0,5 azaldı. Alt sektörler itibarıyla,
ulaştırma ve depolama aylık %1,1 azalırken, bilgi ve iletişim ise %2,0 arttı.
Konaklama ve yiyecek hizmetlerinde aylık azalış %0,1 ile sınırlı kaldı. İnşaat
üretimi mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak art arda üç ay daraldıktan
mayısta aylık %4,9, haziranda ise %3,2 arttı. Kasım 2024-Ocak 2025 döneminde
sektör üretimi aylık bazda ortalama %5,5 ile güçlü büyümüştü. Sanayi, inşaat
ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı haziranda
yıllık %2,0 arttı. Ücretli çalışanlar sanayi sektöründe %2,1 azalırken, inşaat
ve ticaret-hizmet sektörlerinde sırasıyla %8,2 ve %3,1 artış kaydetti.
- Özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcunda aylık artış devam etti, haziranda
aylık 5,3 milyar $ artışla 195,4 milyar $ ile Kasım 2019'dan bu yana en
yüksek seviyede gerçekleşti. Reel sektörün toplam borcu 2,7 milyar $ artışla
111,4 milyar $, bankaların aylık 1,9 milyar $ artışla 73,7 milyar $, banka dışı
finansal kuruluşların ise 0,7 milyar $ artışla 10,3 milyar $ oldu. Özel sektörün
yurt dışından sağladığı kredi borcunun 1 yıla kadar olan vade dağılımında (Haziran
itibarıyla) Ağustos 2025 - Haziran 2026 döneminde ödenecek toplam borç 51,1
milyar $ seviyesinde bulunuyor. Hazine bugün 7 yıl vadeli değişken faizli,
yarın 4 yıl vadeli TLREF'e endeksli ve 5 yıl vadeli sabit kuponlu tahvil ihaleleri,
Perşembe günü 1 yıl vadeli ABD doları cinsi devlet tahvili ile 1 yıl vadeli
ABD doları cinsi kira sertifikasının doğrudan satışını gerçekleştirecek.
Piyasa ve Teknik Görünüm
------------------------
- Yakın dönem küresel dinamikler gelişmekte olan ülkelere olan risk iştahını destekliyor.
Geçtiğimiz hafta BIST'de, özellikle bilançolar sonrası kâr realizasyonu
gören bankalar ile birlikte, haftalık bazda %1'e yakın geri çekilme vardı. Bu
haftanın yurt içi veri gündeminde bugün gelecek temmuz konut fiyat endeksi ve
Perşembe günkü ağustos Tüketici Güven Endeksi yer alıyor. Küresel tarafta da Euro
bölgesi ve ABD öncü PMI ile Cuma günü FED Başkanının yapacağı açıklamalar öne
çıkıyor. Cuma günkü alım tepkisinin ardından BIST'de yeni haftaya da hafif alıcılı
başlangıç bekliyoruz.
- Teknik Yorum: BIST100 haftanın son işlem gününde gün başındaki geri çekilmeyle
test ettiği 10787 seviyesinden tepki yaşadı. Kapanış 10871 seviyesinde gerçekleşti.
BIST'te direnç bölgesi olarak değerlendirdiğimiz 11156/11100 seviyesinden
gelişen düzeltme sonrası sınırlı tepki çabası görülüyor. Kapanış, yakın destek
bölgesi olarak değerlendirdiğimiz 10800 seviyesi üzerinde. Dolayısıyla yaşanan
geri çekilme halen belirgin bir düzeltme eğiliminden ziyade sınırlı bir aşağı
eğilim olarak değerlendirilebilir. 10800-10689 bandı üzerindeki hareketin korunuyor
olması yukarı yönlü beklentinin geçerli olduğuna yönelik sinyal olarak düşünülebilir.
Endekste bu bant altını zayıflama bölgesi olarak değerlendiriyoruz.
Bu aşamada 11156 seviyesine yönelik hareketin geçerli durumda olduğunu düşünmeye
devam ediyoruz. BIST100 için 10800-10689-10424 destek, 11156-11350-11620 direnç.
Portföy Seçimleri
-----------------
Temel Analize Dayalı En Çok Beğenilen Hisseler: Entra, Koç Holding, Mavi, Medikal
Park, Migros, Otokar, Tofaş, Torunlar GYO, Turkcell.
Şirket Haberleri
----------------
- Torunlar GYO (TRGYO, EÜG, 12A HF: 107 TL), 2Ç25'te 3,46 milyar TL net kâr açıkladı
(AK: 4,22 milyar TL, Kons.: 4,26 milyar TL). Geçen yılın aynı döneminde şirket,
Torun Tower satışından kaynaklanan 4,47 milyar TL'lik tek seferlik zarar
nedeniyle 5,79 milyar TL net zarar açıklamıştı. Hasılat yıllık bazda %15 artışla
2,10 milyar TL'ye yükseldi (AK: 1,96 milyar TL, Kons.: 3,29 milyar TL). Bu büyüme,
%17,5 yıllık artışla 2,06 milyar TL'ye ulaşan tekrarlayan gelirler ve 2,6
puanlık OCR artışı ile desteklendi. FAVÖK %35 yıllık artışla 1,58 milyar TL seviyesinde
gerçekleşti (AK: 1,29 milyar TL, Kons.: 2,74 milyar TL). Tahminlerimizden
ana sapmalar şunlar oldu: (i) yaya trafiğinde %8,5 yukarı yönlü sapma (+),
(ii) OCR'da 1,7 puanlık yukarı yönlü sapma (+), (iii) modelimize dahil etmediğimiz
konut & ofis teslimatlarından 50 milyon TL hasılat kaydı (+), (iv) kira operasyonlarında
brüt marjda 10,3 puanlık yukarı yönlü sapma (+), ve (v) daha düşük
yeniden değerleme kazançları (-). Düzeltilmiş net nakit (net nakit + uzun vadeli
finansal yatırımlar - ertelenmiş gelirler) çeyreklik bazda yatay kalarak 17,55
milyar TL oldu (2,1x S12A FAVÖK'ün). Şirketin bu çeyrekte 3,9 milyar TL'lik
temettü ödemesi yaptığını hatırlatmak isteriz. Ertelenmiş gelirler hariç net
nakit 22,32 milyar TL seviyesinde (piyasa değerinin ~%31'i). Ertelenmiş gelirler
4,77 milyar TL'ye (tamamı kısa vadeli) yükselerek, 2Ç25 hasılatının yaklaşık
2,3 katına ulaştı ve önümüzdeki dönem için önemli bir hasılat kaydı potansiyelini
işaret etti. Şirket ayrıca 2,16 milyar TL net finansal gelir kaydetti, bu rakam
2Ç25 hasılatının yaklaşık 1,0 katına denk geliyor ve güçlü net nakit pozisyonunu
yansıtıyor. Normalize rakamlara baktığımızda, normalize net kâr 2Ç24'teki
108 milyon TL'den 2Ç25'te 1,79 milyar TL'ye yükseldi. Bu güçlü artış, daha yüksek
FAVÖK, sağlam net finansal gelir ve daha düşük parasal kayıplar ile desteklendi.
Alışveriş merkezi (AVM) ciroları reel bazda yıllık %5,5 daraldı, bu düşüşte
ziyaretçi trafiğindeki (%-3,2) ve ARPV'deki (%-2,4) gerileme etkili oldu. Ancak,
alışveriş günü eşdeğerine (SDE) göre düzelttiğimizde -biz 2Ç25'te yıllık %2,6
daha düşük hesaplıyoruz- altta yatan daralma daha sınırlı görünüyor. Bu baskıya
rağmen şirket, kira gelirlerini 2,6 puanlık OCR artışıyla büyütmeyi başardı.
AYD verilerine göre, Türkiye AVM cirolarındaki %7,6'lık düşüşe (ziyaretçi trafiği:
%- 5,6, ARPV: %-2,1) kıyasla daralmanın daha ılımlı olması, sektöre göre
pozitif ayrışmaya işaret ediyor. Ertelenmiş vergi yükümlülüğü 2Ç25 itibarıyla
15,68 milyar TL'ye ulaştı (piyasa değerinin ~%22'si). Yeni vergi düzenlemeleri,
GYO'ların yasal ve TFRS finansalları arasındaki geçici zaman farkları nedeniyle
ertelenmiş vergi kaydetmesine neden oldu. (i) yasal vergi oranı temettü dağıtmayanlar
için %30, temettü dağıtanlar için %10 iken, ertelenmiş vergi yükümlülükleri
%30 vergi oranı varsayımıyla kaydedilmiştir. (ii) ticari GYO'lar kira getirili
gayrimenkulleri uzun vadeli olarak portföylerinde tutmaktadır, bu da ertelenmiş
vergi yükümlülüklerinin ancak satış durumunda gerçekleşeceği anlamına gelmektedir.
Bu tür satışların gerçeğe uygun değerinden önemli iskontolarla gerçekleşmesi
mümkün olmayacağından, ilgili vergi yükümlülüklerinin NAD iskontosunda
daralma olmadan nakit çıkışı ile sonuçlanmasını beklemiyoruz. Yorum: Güçlü tekrarlayan
gelirler, marj iyileşmesi, sağlam net finansal gelir ve yüksek nakit/ertelenmiş
gelir bakiyesi olumlu unsurlar olarak öne çıkıyor. Öte yandan, zayıf
yaya trafiği (footfall) ve ARPV, tekrarlayan gelirlerdeki reel büyümenin sürdürülebilirliği
açısından sektör genelinde risk oluşturuyor. 2025 yıl sonu itibarıyla
net nakdin yaklaşık 30,3 milyar TL ile piyasa değerinin ~%42'sine ulaşmasını
bekliyoruz. Değerlendirme: Endeks Üzerinde Getiri tavsiyemizi koruyor ve 12
aylık hedef fiyatımızı 107 TL'ye (önceki: 95 TL) yükseltiyoruz. Hisse şu anki
NAD hesabımıza göre 0,62x PD/NAD çarpanı ile işlem görüyor. Yakın vadede, ağırlıklı
olarak agresif konut teslimi varsaıymları nedeniyle fazla iyimser konsensüs
tahminleri (biz dahil üç katılımcı) nedeniyle satış baskısı görülebilir, ancak
biz temel dinamiklerin sağlam olduğunu değerlendiriyoruz.
- Meditera (MEDTR, Nötr, 12A HF: 44 TL) ve Disera Tıbbi Malzeme ortaklığı İstanbul
İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan 2,2 milyar TL tutarındaki laboratuvar
hizmet alımı ihalesini kazandı. Söz konusu ihaleye ilişkin verilecek olan hizmet,
Ocak 2026 döneminden itibaren 36 aylık süreyi kapsamaktadır. Meditera'nın ortak
girişimdeki payı %51 oranındadır. 2024 yılında şirketin net satışları 2,1
milyar TL seviyesindeydi. Olumlu.
- Türkiye Sigorta'nın (TURSG, EÜG, 12A HF: 14,50 TL) temmuz ayı brüt prim üretimi,
aylık %20 düşüşle (+%55 y/y) 9,8 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Sağlık segmentindeki
prim üretimi aylık %43 gerilerken (+%7 y/y), yangın & doğal afetler
segmentindeki prim üretimi geçen aya göre %6 azaldı (+%61 y/y). Kasko ve trafik
segmentlerindeki prim üretimleri ise sırasıyla aylık bazda %41 artış (+%51 y/y)
ve %47 artış (+%64 y/y) gösterdi.
- Türkiye, 5G spektrum ihalesi için 2,1 milyar USD tutarında taban fiyat belirledi.
İhale, 700 MHz ve 3.5 GHz bantlarını kapsıyor ve ödemeler üç eşit taksit halinde
yapılacak. Daha önce varsaydığımız iki yıl içinde dört taksitlik plana kıyasla
bu yapı, kısa vadeli nakit baskısını bir miktar azaltıyor. 2015'teki 4.5G
ihalesinde nihai teklifler taban fiyatın yaklaşık %46 üzerinde gerçekleşmişti.
Bu ihalede Turkcell (TCELL TI, E.Ü.G., 12A HF: 140TL) toplam ödemenin %48'ini,
Türk Telekom (TTKOM TI, E.Ü.G., 12A HF: 86TL) %27'sini ve Vodafone %24'ünü üstlenmişti.
Bugünkü 5G taban fiyatlarına aynı dağılım oranlarını uygularsak, Turkcell
için yaklaşık 1,0 milyar USD, Türk Telekom için 0,6 milyar USD ve Vodafone
için 0,5 milyar USD gibi tutarlar ortaya çıkıyor. 2015'teki gibi yoğun bir rekabet
oluşursa toplam gelir yaklaşık 3,1 milyar USD'ye çıkabilir, bu durumda Turkcell'in
ödemesi 1,5 milyar USD'ye, Türk Telekom'un ödemesi ise 0,8 milyar USD'ye
yaklaşır. Mevcut modellerimizde Turkcell için 1,6 milyar USD, Türk Telekom için
ise 0,6 milyar USD 5G ödemesi varsayıyoruz. Dolayısıyla bu kez rekabet daha
düşük olursa, Turkcell için modelimize koyduğumuz 5G ödeme varsayımında aşağı
yönlü hafif bir risk görüyoruz. Karar ayrıca 2029 yılında 2G/3G/4.5G lisanslarının
yenilenmesine ilişkin hükümleri de kapsıyor. Büyük bir peşin ödeme yerine operatörler,
mevcut lisansların sona ermesine kadar her yıl mobil gelirlerinin %5'i
oranında ödeme yapacaklar. 2029 tahminlerimize göre bu, Turkcell için yıllık
yaklaşık 245 milyon USD (4,9 milyar USD mobil gelirin %5'i) ve Türk Telekom için
yıllık yaklaşık 165 milyon USD (3,3 milyar USD mobil gelirin %5'i) anlamına
geliyor. Modellerimizde daha önce Turkcell için 2,6 milyar USD, Türk Telekom için
2,0 milyar USD tutarında toplu yenileme ücreti öngörmüştük ve bunun iki yıl
içinde ödeneceğini varsaymıştık. Bu toplu ödeme yaklaşımına kıyasla, %5'lik yıllık
gelir bazlı ödeme yapısı çok daha yönetilebilir ve öngörülebilir: kaldıraçta
ani bir sıçrama yaratmıyor, zaman içinde müşterilere kademeli olarak yansıtılabiliyor
ve en önemlisi sabit peşin ödeme yerine gelire bağlı olduğu için enflasyon
riskini azaltıyor. Kur riski (USD bazlı spektrum ödemeleri vs. TL bazlı gelirler)
ve ihale primi olasılığı en önemli belirsizlikler olarak öne çıkıyor.
Stratejik açıdan bakıldığında ise, 700 MHz bandı kapsama maliyetlerini düşürürken,
3.5 GHz bandı kapasiteyi artırıyor ve FWA (Fixed Wireless Access) ile dilimleme
(network slicing) gibi yeni gelir fırsatlarını mümkün kılıyor. Yorum: Düzenleme,
nakit akışlarını toplu ödemeye kıyasla daha yönetilebilir, öngörülebilir
ve müşteriye yansıtılabilir hale getiriyor. Yatırımcı açısından ise ana belirsizlik,
ihale sürecindeki rekabetin yaratabileceği ek maliyet olmaya devam ediyor.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı
kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy
yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında
imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.
Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların
kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve
getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan
bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar
doğurmayabilir.
Önemli Not: Bu haberde dosya eki bulunmaktadır. Kullanıcılarımızın dosyaya erişmek için
Manşet'in üst kısmında yer alan linki tıklamaları yeterlidir.
-iDeal Haber Merkezi-
- twitter.com/iDealDataHaber // www.idealdata.com.tr -
Daha iyi, hızlı ve güvenli bir kullanım sağlamak amacıyla web sitemizde tarayıcı çerezleri kullanıyoruz.
Detaylı bilgi için
Çerez Aydınlatma Metni 'ni inceleyebilirsiniz.