Ekonomi

ASO Başkanı Ardıç Güçlü savunma sanayii tercih değil, zorunluluktur


Ankara Sanayi Odası (ASO) Haziran ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Celal Koloğlu
başkanlığında yapıldı. ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç'ın güncel ekonomik
gelişmeleri değerlendirdiği, sanayicilerin sorunlarını ve çözüm önerilerini
aktardığı toplantıda Türk Eximbank üst düzey yöneticileri, banka tarafından
ihracatçılara ve sanayicilere sağlanan desteklere ilişkin meclis üyelerine bilgi
verdi. Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Metin Demir de, Filyos Limanı'nın
Ankaralı sanayicilere sağlayacağı lojistik katkı konusunda bir sunum yaptı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan ASO Başkanı Seyit Ardıç, jeopolitik gelişmelerin
belirsizlikleri her geçen gün daha da artırdığına dikkat çekti. Rusya-Ukrayna
savaşının etkilerini, Suriye'de yaşananları konuşurken, şimdi de Orta Doğu'da
yükselen yeni bir çatışma dalgası ile karşı karşıya kalındığını belirten Başkan
Ardıç, Gazze'de yaptığı soykırımla tüm insanlığı utandıran İsrail'in İran'a
saldırıları, İran'ın misillemeleri ve Amerika Birleşik Devletleri'nin müdahil
olmasıyla yaşanan süreç, küresel ölçekte kaygıları zirveye taşıdı dedi.

Türkiye'nin yakın coğrafyasında istikrarsızlığı körükleyen bu gelişmelerin, küresel
ekonomiyi de derinden etkilediğini vurgulayan Başkan Ardıç, Enerji fiyatları
kaynaklı küresel enflasyon baskısının yeniden artması, merkez bankalarının faiz
politikalarını daha da karmaşık hale getiriyor, tedarik zincirlerinde oluşan
yeni riskler ise reel sektörü zora sokuyor ifadelerini kullandı.

GÜÇLÜ SAVUNMA SANAYİİ TERCİH DEĞİL, ZORUNLULUKTUR
Yaşanan bu gelişmelerin, güçlü savunma sanayiinin tercih değil, zorunluluk olduğunu
çok net olarak gösterdiğini söyleyen ASO Başkanı Ardıç, şöyle devam etti:
Savunma sanayiinde dışa bağımlılığı azaltmak ve yerli üretim odaklı teknolojileri
geliştirmek, mevcut dönemin en stratejik adımıdır. Ülkemiz bu alanda büyük bir
dönüşüm yaşamış, artık kendi imkânlarıyla geliştiren ve üreten bir güç haline
gelmiştir. %20'lerde olan savunma sanayiindeki yerlilik oranımız %80'leri aşmıştır.
Stratejik bağımsızlığın temel şartlarından olan savunma sanayii, sadece
askeri güç anlamına da gelmiyor. Teknoloji üretimi ve yüksek katma değerli sanayinin
gelişimine sağladığı katkıyla ekonomik bağımsızlık için de büyük bir güç
sağlıyor. Son yıllarda Türkiye'nin yerli ve milli savunma sanayii alanında attığı
adımlar, stratejik bir dönüşümün habercisidir. Kamuya ve özel sektöre ait dünya
devi şirketlerimiz, yüksek teknolojiye dayalı ürünleriyle küresel pazarlarda
söz sahibi olmaktadır. Bugün ülkemiz, silahlı insansız hava aracı üretim ve satışlarında
dünyada öncü konuma yükselmiştir. Savunma sanayiimiz adına büyük bir
gurur da, milli muharip uçağımız KAAN'dır. Son olarak Endonezya'ya 48 adet satış
için ihracat anlaşması imzalandı ve KAAN, bu ülkenin semalarında da yükselecek.
Tüm bunlar hem ülkemiz hem de savunma sanayiimizin kalbi Ankara'mız için büyük
bir gurur vesilesidir.

Son dönemde uygulanan sıkı para ve maliye politikalarının, enflasyonla mücadele
ve makroekonomik istikrarı sağlama amacı taşıdığını ancak ekonomik aktivitede belirgin
bir yavaşlama gözlemlendiğini belirten Başkan Ardıç, Bu sürecin en tehlikeli
yönü ise, sanayi sektöründe yaşanan daralmanın uzun vadeli yapısal tahribata
dönüşme riskidir dedi. Ardıç, sıkı para politikalarının uzantısı olan yüksek
faiz oranlarının yatırım ve üretim kararlarını olumsuz etkilediğini krediye
erişimi zorlaştırdığını, KOBİ'ler başta olmak üzere reel sektörde ciddi bir tahribat
yaşandığını söyledi.

TEŞVİK VE DESTEKLERİN ÇEŞİTLENDİRİLMESİ, ÜRETİMİN DEVAMLILIĞI AÇISINDAN ÇOK DEĞERLİDİR
Sanayicilerin yatırım gücünü artırma amacıyla hükümetin attığı adımları yakından
takip ettiklerini belirten Başkan Ardıç, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın
imzasıyla yürürlüğe giren yeni Yatırım Teşvik Sistemi'ni, sanayinin sürdürülebilir
dönüşümünü destekleyecek ve yüksek katma değerli üretimi hızlandıracak
stratejik bir adım olarak değerlendirdiklerini ifade etti.

Yeni sistemin, özellikle teknoloji odaklı ve dış ticaret dengesini iyileştirici
yatırımlara yönelik seçici yaklaşımının, Türkiye'nin kalkınma hedefleriyle uyumlu
olduğuna dikkat çeken Ardıç, şunları söyledi:
Reel sektörümüzün finansmana erişim zorluklarına çözüm getirmesi amacıyla verilecek
teşvik ve faiz desteklerinin, yatırımları yeniden canlandırmasını temenni
ediyoruz. Yeni Yatırım Teşvik Sisteminin tamamlayıcısı olarak Yatırım Taahhütlü
Avans Kredisi (YTAK) program büyüklüğü de bildiğiniz üzere geçen hafta 300 milyar
liradan 500 milyar liraya çıkarıldı. Firmalarımızın yatırımlarına önemli bir
ivme sağlayacağını düşündüğüm bu adımlar için Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkürlerimi
sunuyorum. Orta yüksek ve yüksek teknolojili üretim yapan firmalarımız
için sağlanan bu tür desteklerin geleneksel sektörlerimizi de kapsayacak şekilde
çeşitlendirilmesi, üretimin devamlılığı ve rekabetçilik açısından çok değerli
olacaktır.
Yılın yarısını geride bırakırken, içimizde hem yorgunluğun hem de umudun izlerini
taşıyoruz. Üretmek kolay değil, hele ki belirsizliğin, ekonomik dalgalanmaların
ve değişimin böylesine hızlı olduğu bir dünyada hiç kolay değil. Ama biliyorum
ki, biz sanayiciler, ne zaman zorlansak, içimizdeki dayanıklılığı yeniden keşfediyoruz.
Tüm büyük başarı hikayelerinin böylesi kriz dönemlerinde yazıldığını
unutmuyoruz.

KALKINMA HEDEFLERİMİZE ULAŞABİLMEK İÇİN SİNAİ ÜRETİM ARTMALI
Yüzde 2 ile beklentilerin altında gelen 2025 yılı 1. çeyrek büyüme rakamlarını da
değerlendiren Başkan Ardıç, verilerin, enflasyonla mücadelede sıkılaştırıcı politikaların
maliyetini en çok sanayi sektörünün yaşadığını teyit ettiğini söyledi.
Sanayi ve tarım sektörlerindeki daralmaya dikkat çeken Başkan Ardıç, şu ifadeleri
kullandı:

Sanayide yüzde 1,8, tarımda yüzde 2'lik daralma, üretim olmadan büyümeye işaret
ediyor. 2024 yılı ilk çeyreğinde yüzde 21,7 olan sanayinin gayrisafi yurt içi
hasıla içindeki payı, yüzde 19,2'ye geriledi. İmalat sanayiinde mevsimsel etkilerden
arındırılmış kapasite kullanım oranı da Haziran ayında, bir önceki aya göre
0.7 puan azalarak, 6 Şubat depremlerinden sonraki en düşük seviye olan %74.4'e
düştü. İstikrarlı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaşabilmek için
sınai üretimin artırılması büyük önem taşıyor. Enflasyonla mücadelede arz yönünün
de güçlü tutulmasının en az talep yönetimi kadar önemli olduğunu defaatle ifade
ediyoruz. Arzda yaşanacak şokların hem ilave enflasyonist bir etkiye neden
olacağı hem de ihracat ve istihdama olumsuz yansıyarak işsizliği artırabileceği
unutulmamalıdır.

KAMUDA TASARRUF YAPILDIĞINA İLİŞKİN GÜÇLÜ VE SOMUT ÖRNEKLER, ENFLASYONUN DÜŞECEĞİNE
DAİR BEKLENTİYİ KUVVETLENDİRECEKTİR
Başkan Ardıç, enflasyonla mücadelede başarıya ulaşmanın anahtarının maliye politikasından
gelecek güçlü destek olduğunu da belirterek, Kamuda tasarruf yapıldığına
ilişkin güçlü ve somut örnekler, kamuoyunda enflasyonun düşeceğine dair beklentiyi
kuvvetlendirecektir. Kamu mali disiplininin sadece gelirleri artırarak
değil, harcamalarda tasarrufla da sağlandığı kanaatinin yaygınlaşması, dezenflasyon
sürecinde elde edilecek başarının temel belirleyicisi olacaktır dedi.

VİZE SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN GEREKLİ ADIMLAR ATILMALI
AB ülkelerine vize sorununa da değinen Başkan Ardıç, İş görüşmeleri ve anlaşmaları
yapmak, fuarlara katılmak için Avrupa Birliği ülkelerine seyahat etmek isteyen
iş insanlarının vize başvurusu için randevu bile alamadıklarına da dikkat çekerek,
şunları söyledi:
Biz sanayicilerin defalarca gündeme taşıdığı vize sorununu çok çarpıcı bir şekilde
bu kez kim gündeme getirdi biliyor musunuz? Duyunca belki şaşıracaksınız, Avrupa
Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Ossowski. Gazete haberlerine
yansıyan ifadelerini aynen aktarıyorum: 'İnsanlar vize randevusu almak
için aylarca, hatta bazen bir yıl beklemek zorunda kalıyor. Bu sürdürülebilir
bir durum değil. Türkiye ile kurmak istediğimiz stratejik ilişkilerde bu kabul
edilemez. Bu, hepimiz için utanç verici.'

AB Büyükelçisi Ossowski, resmi aday ülke olmasına rağmen AB'ye vizesiz seyahat hakkı
olmayan tek ülkenin Türkiye olduğunu da belirterek, bazı Avrupa ülkeleri tarafından
tanınmayan Kosova'nın, savaştaki Ukrayna'nın, Gürcistan'ın, Venezuela'nın
ve hatta ilginç bir şekilde Kolombiya'nın bile AB'ye vizesiz seyahat imkanı
olduğunu hatırlatıyor, 'Stratejik ortak, çok önemli bir NATO müttefiki olan Türkiye'nin
vizesiz seyahat imkanı olmaması nasıl olabilir?' diye soruyor.

Biz de Sayın AB Büyükelçisi'ne soralım? Bırakın vizesiz seyahati, vize randevusu
bile alamamak nasıl olabilir? Dış ticaretimizin yarısını gerçekleştirdiğimiz Avrupa
Birliği ile yaşadığımız bu vize sorununun artık çözüme kavuşması için tüm
taraflar gerekli adımları atmalı ve iş insanlarımızın önündeki bu engel kalkmalıdır.


YAPISAL REFORMLARIN HAYATA GEÇİRİLMESİNE İHTİYACIMIZ VAR
Sanayinin gelişmesi ve sürdürülebilir ekonomik kalkınmaya katkı sağlamak amacıyla
sorunları dile getirip, çözüm önerilerini aktardıklarını belirten Başkan Ardıç,
yapısal reformların önemine de bir kez daha vurgu yaptı.

Yapısal reformun sadece teknik bir kavram değil, aynı zamanda bir irade ve vizyon
konusu olduğunu söyleyen Başkan Ardıç, Hukukun üstünlüğünden eğitim sistemine,
vergi yapısından iş gücü piyasasına kadar birçok alanda atılması gereken adımlar,
geleceğimizi doğrudan şekillendiriyor. Sürdürülebilir büyüme ve orta gelir
tuzağından çıkış için enflasyonla mücadele, yatırım ortamı ve iklimi, istihdam
piyasası, sosyal yardımlar, eğitim başta olmak üzere birçok alanda yapısal reformların
hızla hayata geçirilmesine ihtiyacımız var. Cesaretle, kararlılıkla ve
ortak akılla hareket ederek yol almalıyız dedi.

DIŞARIDAN BİR TEHDİT OLDUĞUNDA TEK YUMRUK OLMAYI ÇOK İYİ BİLİRİZ
Başkan Ardıç, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:
Ekonomide, eğitimde, hukukta, demokraside elbette eksiklerimiz, yanlışlarımız olabilir.
Zaman zaman farklı düşünebilir, tartışabiliriz. Eleştirilerimizi dile
getirir, çözüm önerilerimizi sunarız. Ama mesele memleket olduğunda, dışarıdan
gelen bir tehdit, ortak geleceğimizi ilgilendiren bir gelişme söz konusuysa, işte
o zaman tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakır, bir olmayı, beraber olmayı,
tek yürek, tek yumruk olmayı çok iyi biliriz. Biz sanayiciler olarak sadece üretimle,
istihdamla, ihracatla değil, aklımızla, vicdanımızla, inancımızla da ülkemizin
geleceğine sahip çıkıyoruz. Ortak hedefimiz belli: Başı dik, birliği güçlü,
yarınları umut dolu bir Türkiye.

EXİMBANK DESTEKLERİNE İLİŞKİN BİLGİLENDİRME
ASO Meclis Toplantısı, Türk Eximbank temsilcilerinin, banka tarafından ihracatçılara
ve sanayicilere sağlanan desteklere ilişkin yaptığı bilgilendirmeyle devam
etti. Toplantıya konuk olarak katılan Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Metin Demir de, Filyos Limanı'nın Ankaralı sanayicilere sağlayacağı lojistik
katkı konusunda bir sunum yaptı.


-iDeal Haber Merkezi-
- twitter.com/iDealDataHaber // www.idealdata.com.tr -

Çerez Ayarları

Daha iyi, hızlı ve güvenli bir kullanım sağlamak amacıyla web sitemizde tarayıcı çerezleri kullanıyoruz. Detaylı bilgi için Çerez Aydınlatma Metni 'ni inceleyebilirsiniz.