Ekonomi

ATO Başkanı Baran Güçlü ekonomi, güçlü ailelerle mümkün


Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, aile kurumunun yalnızca
toplumsal değil, ekonomik sürdürülebilirlik açısından da önem taşıdığını
vurgulayarak, Güçlü ekonomi, toplumda güçlü ailelerin varlığıyla mümkün dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı iş birliğinde, Aile ve İyilik
temasıyla ATO Congresium'da gerçekleştirilen Uluslararası Aile Fuarı kapsamında
ATO'nun düzenlediği Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik ve Aile Anayasası
paneli ATO Başkanı Gürsel Baran moderatörlüğünde yapıldı.

ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal ile ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Temel
Aktay ve Halil İbrahim Yılmaz'ın izleyici olarak katıldığı, aile şirketlerinin
kurumsallaşması, kuşaklar arası geçişler ve Aile Anayasası'nın önemi üzerine
değerlendirmelerin yapıldığı panelde, ATO Mesleki Eğitim ve Ahilik Özel İhtisas
Komisyonu Başkanı ve Aile Çalışma Grubu Başkan Yardımcısı-Seğmenler Eğitim Danışmanlık
Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Abidin Memili, ATO Meclis Üyesi ve Nedimoğulları
İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Şentürk, Marmara Üniversitesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu ve Yeni Ekonomi Danışmanlık A.Ş. Kurucu
Ortağı Nazmi Karyağdı konuşmacı olarak yer aldı.

-AİLE ŞİRKETLERİ EKONOMİMİZİN BELKEMİĞİDİR-
ATO Başkanı Gürsel Baran panelin açılışında yaptığı konuşmada, ATO'nun fuar kapsamında
kurduğu stantta yer alan Güçlü Aile, Güçlü Ekonomi sloganına atıfta bulunarak,
aile kurumunun yalnızca toplumsal değil, ekonomik sürdürülebilirlik açısından
da taşıdığı öneme dikkat çekti. Baran, Ekonominin üretimden tüketime kadar
tüm aşamaları aileyi yakından ilgilendiriyor. Ailemiz, çocuklarımız, ekonomimizin
gerçek gücünü ortaya koyuyor. Güçlü ekonomi ancak toplumda güçlü ailelerin
varlığıyla mümkün olabilir dedi.

Aile şirketlerinin hem Türkiye'de hem de dünyada ekonomik yapının omurgasını oluşturduğunu
belirten Baran, dünya genelinde şirketlerin yaklaşık yüzde 80'inin,
Türkiye'de ise yüzde 90'a yakınının aile şirketi olduğuna dikkat çekti. Baran,
Ancak yapılan araştırmalar, bu şirketlerin yalnızca yüzde 12'sinin üçüncü kuşağa,
yüzde 3'ünün ise dördüncü kuşağa geçebildiğini gösteriyor. Yeni kurulan şirketlerin
yüzde 85'i ilk beş yılını tamamlayamıyor sözleriyle şirketlerin sürdürülebilirlik
sorununa dikkat çekti.

-İKİNCİ KUŞAKLA İLERLEYEN BİR AİLE ŞİRKETİYİZ-
Kendi ticaret hayatından da örnekler veren Baran Ben de yaklaşık yarım asırlık
bir aile şirketinin ortağıyım. Kardeşimle kurduğumuz şirketimizi, bugün ikinci
kuşakla birlikte yönetiyoruz. Gençler devreye girdikten sonra e-ticaret gibi yeni
alanları işimize entegre ettik. Bu da şirketimizin adaptasyon yeteneğini ve
sürdürülebilirliğini güçlendirdi diye konuştu. Şirketin sürdürülebilirliğinin
yalnızca kârla ölçülemeyeceğini belirten Baran, Karlılık, rekabet gücü, finansal
sağlık, doğru yatırımlar, verimli operasyonlar ve pazar koşullarına uyum, sürdürülebilirliğin
olmazsa olmazlarıdır dedi.

-AİLE ANAYASASI, İŞLETMENİN PUSULASIDIR-
Aile şirketlerinin ömrünü uzatmak adına atılabilecek en kritik adımlardan birinin
Aile Anayasası hazırlamak olduğunu vurgulayan Baran, bu anayasanın, aile bireyleriyle
şirket arasındaki ilişkiyi düzenleyerek, bu sayede olası çatışmaların
önüne geçilebileceğini dile getirdi.

-AİLE YILI KAPSAMINDA ATO'DA AİLE ÇALIŞMA GRUBU KURDUK-

2025 yılının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Aile Yılı olarak ilan
edildiğini hatırlatan Baran, ATO olarak bu kapsamda çalışmalar yapmak üzere
Aile Çalışma Grubunu hayata geçirdiklerini anlattı. Baran, Bugün burada, bu
alandaki ilk panelimizi düzenliyoruz. Ancak bu bir başlangıç. Konuyu burada bırakmayacağız,
sürdüreceğiz ifadelerini kullanarak, ATO'nun Fuar'da açtığı stantla
da sürece katkı verdiğini dile getirdi.

-MEMİLİ: İLETİŞİM EKSİKLİĞİ EN BÜYÜK TEHDİT-
ATO Mesleki Eğitim ve Ahilik Özel İhtisas Komisyonu Başkanı ve Aile Çalışma Grubu
Başkan Yardımcısı-Seğmenler Eğitim Danışmanlık Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı
Abidin Memili de yaptığı konuşmada, sürdürülebilirliğin sadece mali değil aynı
zamanda sosyal bir mesele olduğuna işaret ederek, aile şirketlerinin uzun ömürlü
olmasının önündeki en büyük engellerden birinin iletişim eksikliği olduğunu
vurguladı. Memili, Aile bireyleri arasında açık ve yapıcı iletişim olmadığında
bu, şirketin geleceğini de tehdit eder diye konuştu.

Genç kuşakların sorumluluk bilinciyle yetiştirilmesi gerektiğini kaydeden Memili,
Artık çocuklarımızı hayatın içine daha erken katmamız gerekiyor. Aile şirketlerinde
çocukların sürece katılımı zorlama ile değil, uygun şekilde yönlendirilerek
sağlanmalı dedi. Memili ayrıca duygusal zekâ gelişiminin önemine değinerek,
Duygusal zekâ, kendini tanımak ve yönetmekle başlar. Bu da eğitimle olur. Eğitim
sadece okulda değil, ailede başlar ifadelerini kullandı.

-ŞENTÜRK: AİLE ANAYASASI, PAYLAŞMAYI VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ MÜMKÜN KILIYOR-
ATO Meclis Üyesi ve Nedimoğulları İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mücahit Şentürk
de yaptığı konuşmada, şirketlerinde Aile Anayasası oluşturma süreçlerini detaylarıyla
anlatarak, konuyla ilgili deneyimlerini aktardı. Şentürk, 53 kişilik, çok
kuşaklı bir aile şirketi olarak, yıllarca işimizi sağlıklı biçimde sürdürdük.
Ancak çevremde birçok ailenin, önemsiz meseleler yüzünden bölündüğünü görünce
bu yapıyı korumanın daha sistemli bir yöntem gerektirdiğini fark ettik diyerek,
Aile Anayasası oluşturmak üzere dışarıdan profesyonel destek aldıklarını ifade
etti.

Aile Anayasası'nın en kritik yönlerinden birinin yetki ve sorumlulukları netleştirmek
olduğuna dikkat çeken Şentürk, Aile şirketlerinde anayasa, paylaşım kültürünü
de destekleyen bir yapıdır. Kim ne zaman, ne yapacak, hangi yetki kime ait
olacak, bunların yazılı olması çatışmaların önüne geçer diye konuştu. Profesyonel
yöneticilerle aile bireyleri arasındaki dengeye de değinen Şentürk, Kurumsal
hafızanın şirkette kalması ve profesyonel yapılarla desteklenmesi çok önemli
ifadelerini kullandı.

-AYANOĞLU: KURUMSALLAŞMA ŞİRKETİN EN BAŞINDA BAŞLAMALIDIR-
Panelde konuşan Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma
Ayanoğlu ise aile şirketlerinin sürdürülebilirliğinde kurumsallaşmanın kilit
rol oynadığını belirterek, bu sürecin yalnızca büyük ölçekli işletmeler için
değil, her aşamadaki şirket için gerekli olduğunu vurguladı. Ayanoğlu, Aileden
doğan şirketlerin de tıpkı aile yapısında olduğu gibi kurumsallaşma adımlarını
en baştan atması gerekir. Kurumsallaşma süreci şirketin en başında başlamalıdır
dedi.

Ayanoğlu, dijital dönüşüm ve yeni dünya düzeninin iş yapış biçimlerini değiştirdiğini
ifade ederek, Artık sadece sermaye değil, bilgi sahibi olan şirketler de
öne çıkıyor. Bu yeni düzende kurumsallaşma, şeffaflık, hesap verebilirlik, denetlenebilirlik
ve sorumluluk ilkeleri etrafında şekillenmelidir dedi. Kurumsallaşmanın
her şirket için farklı tasarlanması gerektiğini belirten Ayanoğlu, Her
firmanın ölçeği, müşteri profili, faaliyet alanı ve kullandığı teknoloji farklıdır.
Bu nedenle kurumsallaşma tek tip değil, şirketin kendine özgü yapısına göre
özel kurgulanmalıdır ifadelerini kullandı.

Türkiye'deki kurumsal yönetim endeksine giren şirket sayısının sınırlı olduğuna
dikkat çeken Ayanoğlu, Borsa İstanbul'da işlem gören yaklaşık 700 şirketin yalnızca
yüzde 10'u bu endekse dahil. Bunların büyük bölümü de aynı gruba ait alt
şirketler. Yani ülkemizde kurumsal yönetime gerçekten entegre olmuş şirket sayısı
oldukça az. Oysaki kurumsallaşma, yatırım değerini ve entelektüel sermayeyi
artıran, güvenilirliği pekiştiren en önemli araçlardan biridir diye konuştu.

-KARYAĞDI: AİLE ANAYASASI, ŞİRKETİ GELECEK KUŞAKLARA TAŞIYAN EN ÖNEMLİ ARAÇTIR-
Yeni Ekonomi Danışmanlık A.Ş. Kurucu Ortağı Nazmi Karyağdı da yaptığı konuşmada,
aile şirketlerinin ömrünü uzatmada Aile Anayasası'nın oynadığı kritik rolü vurguladı.
Her 7 haneden birinin KOBİ olarak ticari faaliyette bulunduğu ve bu şirketlerin
yalnızca yüzde 29'unun ikinci kuşağa geçebildiğine dikkat çeken Karyağdı,
Yeni kurulan şirketlerin yarısı 5 yıl içinde kapanıyor. Bu oranlar, aile şirketlerinin
sürdürülebilirliğini sağlamak için yapısal adımlar atılması gerektiğini
gösteriyor dedi.

Aile Anayasası'nın, şirket içindeki görev paylaşımından yönetime, aile bireylerinin
şirketteki rollerinden dışarıdan gelecek profesyonellerin konumuna kadar pek
çok temel unsuru tanımladığını belirten Karyağdı, bu sürecin henüz sorunlar ortaya
çıkmadan başlatılması gerektiğinin altını çizerek, Aile Anayasası birkaç
sayfalık bir belge değildir. Her ailenin kültürü, değer yargısı, beklentisi, yapısı
farklıdır. Bu nedenle anayasa, profesyonel destekle, aile bireylerinin katılımıyla
ve uzun bir hazırlık süreci sonunda hazırlanmalıdır dedi.

Şirketin sadece hakları değil, sorumlulukları da tanımlaması gerektiğini belirten
Karyağdı, Şirketin arabasını kullanan, evini alan, imkânlarından faydalanan
bireyin bu şirkete ve aileye karşı sorumlulukları da vardır. Aile bireylerinin
sadece hak sahibi değil, aynı zamanda yükümlülük taşıdıkları da açıkça belirtilmelidir
diye konuştu. Şirketin aile içinde kalmasının önemine de vurgu yapan Karyağdı,
anayasada bu yönde maddelerin bulunmasının şirketin uzun ömürlü olmasına
katkı sağladığını ifade etti.

Panele ATO'nun Aile Çalışma Grubu üyeleri Ahmet Gültan, Erdinç Baysal, Sabahattin
Yıldız'ın yanı sıra ATO'nun 35 No'lu İkamet Amaçlı İnşaat Müteahhitliği Meslek
Komitesi Başkanı Seyit Mertoğlu, Başkan Yardımcısı Rais Çakan, Meclis üyeleri
Fethi Keskin ve Hamza Can, 13 No'lu Reklam ve Görsel İletişim Faaliyetleri Meslek
Komitesi Başkan Yardımcısı Derya Filiz Dalga, 17 No'lu Tekstil Tuhafiye Mefruşat
Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Yalçın Yılmaz, 47 No'lu Gayrimenkul Yatırımcıları
Meslek Komitesi Meclis Üyesi Efe Bezci, 63 No'lu Proje Hizmetleri Meslek
Komitesi Üyesi Sabahat Altınışık ve çok sayıda davetli katıldı.

Programın sonunda Türkiye Diyanet Vakfı Kadın, Aile ve Gönüllülük Hizmetleri Müdürü
Hatice Kahyaoğlu tarafından ATO Başkanı Gürsel Baran ve panelistlere anı plaketi
takdim edildi.

Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik ve Aile Anayasası Panelinin ardından ATO
Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Temel Aktay
ve Halil İbrahim Yılmaz ile birlikte Uluslararası Aile Fuarı kapsamında gerçekleşen
Dijital Ebeveynlik'' paneline katıldı. ATO E. Yönetim Kurulu Üyesi olan
İstanbul Aile Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Üner Karabıyık'ın moderatörlüğünü
üstlendiği panelde, sosyal medyada Dijital Baba adıyla tanınan Araştırmacı Yazar
Orhan Toker panelist olarak yer aldı.


-iDeal Haber Merkezi-
- twitter.com/iDealDataHaber // www.idealdata.com.tr -

Çerez Ayarları

Daha iyi, hızlı ve güvenli bir kullanım sağlamak amacıyla web sitemizde tarayıcı çerezleri kullanıyoruz. Detaylı bilgi için Çerez Aydınlatma Metni 'ni inceleyebilirsiniz.