Firma

Analiz- Borsada 2. Yarı (Midas Menkul Değerler)


Borsanın beklediği katalizörler
-------------------------------

2025'in ikinci yarısına girerken, piyasalarda gecikmiş fiyatlamaların devreye girmesiyle
birlikte yeni bir denge arayışı öne çıkıyor. Faiz indirimi beklentileri,
düşen petrol fiyatları ve CDS'lerdeki gerileme gibi gelişmeler, hem para politikası
alanını yeniden tanımlıyor hem de risk iştahını artırıyor.
Aynı dönemde Borsa İstanbul, sıkıştığı bandı yukarı kırarak güçlü bir çıkış sergilerken,
iç siyasi tansiyonun azalması da bu fiyatlamaları destekliyor. Ancak tüm
bu hareketlilik, yapısal kırılganlıkların çözüldüğü anlamına gelmiyor.
İkinci yarıda yatırım kararlarını şekillendirecek en kritik değişken enflasyonun
seyri olacak. Aylık bazda %1,37 olarak açıklanan Haziran TÜFE verisi, %1,45 seviyesindeki
piyasa beklentisinin altında kalırken, yıllık enflasyon %35,05'e gerileyerek
düşüş trendini beşinci aya taşıdı. Bu gelişme, 24 Temmuz PPK toplantısında
350 baz puanlık bir faiz indirimi olasılığını güçlendirdi.
Bu görüntü, yıl sonu için %27-32 aralığında bir projeksiyonu mümkün kılıyor. Dolayısıyla,
yılın ikinci yarısında Merkez Bankası'nın faiz indirimine başlayabilmesi
için teknik alan sağlansa da geçmiş yılların ikinci yarı enflasyon ortalamaları,
bu hedefin zorluklarını da ortaya koyuyor.
Yılın geri kalanında hem makro beklentilerin hem de portföy tercihlerini belirleyecek
temel dinamik, reel faiz korunduğu sürece getiri nerede optimize edilir?
sorusu etrafında şekillenmeye devam edecek.

Yılın ilk yarısı nasıl geçti?
BIST 100 endeksi, 2025 yılına faiz indirim döngüsü beklentisi ve görece iyileşen
PMI rakamları ışığında güçlü başlayarak TL bazlı kritik direnç seviyesi olan 10.800,
dolar bazlı ise 290 dolar seviyesine kadar yükseliş gösterdi. Küresel piyasalarda
Trump tarifeleri öncesinde henüz denge arayışları devam ederken faiz
indirim döngüsünün getirdiği beklentilerle para piyasası fonlarından 400 milyar
TL'lik çıkış hisse senedi fonlarına akmaya başladı.
Fakat Mart ayı sonunda iç siyasi gerilim ve Nisan ayının başında Trump'ın gümrük
tarifelerinin devreye alınmasıyla beraber BIST 100 endeksi bulunduğu seviyeden
%17 düşüş kaydetti. Yaşanan siyasi gelişmelerle beraber Nisan ayında küresel piyasalardaki
dedolarizasyon süreci ile dolar endeksindeki %5'lik değer kaybına
rağmen Türk Lirası, Dolar karşısında %6 değer kaybına uğradı.
TCMB, 20 Mart'ta Türk Lirası'nın dezenflasyonist süreç kapsamında değerini korumak
amacıyla gecelik faizlere geçiş yaptı ve faizleri örtülü şekilde %46'ya yükseltti.
Nisan ayında ise 350 baz puanlık faiz artışına giderek faizleri %46 seviyesine
yükseltti.
TCMB, döviz mevduat hesaplarına girişleri durdurmak, ve dezenflasyonist süreci güçlendirmek
adına faizleri yukarı çektikten sonra 300 baz puanlık marj aralığını
kullanarak piyasayı 11 Haziran tarihine kadar %49 faizle fonladı.

Döngü başlıyor mu?
------------------
TCMB'nin faiz indirim döngüsünün ertelenmesiyle beraber Borsa İstanbul'da beklediğimiz
hikaye yılın 2. çeyreğinde kayboldu ve BIST 100 endeksi bu dönemde dolar
bazlı %13 değer kaybetti. Para piyasası fonlarının portföy büyüklüğü bu dönemde
%30 artış gösterdi ve mevduatlara giren paranın ivmesinde ise artış yaşandı.

Diğer bir tehdit unsuru ise jeopolitik gerilimlerle beraber artan petrol fiyatlarını
takiben dezenflasyonist sürecin kırılgan hale gelme olasılığıydı. Güncel olarak
buradaki riskler bir nebze yatışsa da risk unsuru olarak kenarda kalmaya
devam ediyor. Fakat OPEC+ ülkelerinin Temmuz itibarıyla günlük üretim kapasitelerini
artırması ve Trump tarifelerinin yarattığı aşağı yönlü büyüme beklentileri,
petrol fiyatlarında aşağı yönlü riskleri de dengelemeye devam ediyor.
Önümüzde artıları ve eksileri derlediğimizde ana hikaye TCMB'nin Temmuz ayında faiz
indirim döngüsüne girmesi olacak. Fakat artan belirsizlik eşiğinde gecelik
APİ fonlamalarının marj aralıklarından devam etmesi, beklenilen hikayenin üzerindeki
riskleri koruduğu bir ortamde yer alıyoruz.
Aracı kurumlar tüm bu belirsizliklere rağmen yıl sonu endeks hedefini 13.500-14.500
bandında tutmaya devam ediyor. Güncel endeks seviyesinden %40 yukarıda bulunan
bu hedef seviyesi, mevcut mevduat faizlerinin üstünde yer alıyor. Fakat piyasaların
risk-on tarafında konsolidasyon olması için TCMB'nin faiz metnindeki ipuçları
yönlendirme tarafında kritik olacak.

Öne Çıkan Sektörler
-------------------
2025 yılında para politikasında beklenen yumuşama ve faiz indirim döngüsünün başlayacağı
yönündeki sinyaller, sermaye piyasalarında yeni bir hikâyenin yazılmasına
neden oluyor. Ancak bu yeni dönemin kazananları, klasik döngüsel sektörlerden
çok daha farklı olabilir. Çünkü faiz indirimleri, her ne kadar büyüme beklentilerini
canlandırsa da, özellikle ilk aşamada risk iştahının temkinli ilerlediği,
sermayenin selektif biçimde pozisyon aldığı bir ortam yaratır.
Bu çerçevede, büyümeye en uç duyarlı sektörlerden ziyade, faiz indiriminin getirdiği
likidite akışının doğrudan temas edeceği sektörlerin ön planda kalması bekleniyor.
?
Küresel büyüme tahminlerinin, Fed mesajları ve Trump tarifeleri sonrasında sürekli
olarak aşağı revize edildiği konjonktürde sanayi hisseleri için sinyal etkisi
henüz zayıf kalmaya devam edebilir.
Ekonominin yapı taşı, gayrimenkul ve finansal sistem içinde değerleme kârlarıyla
şekillenecek.
Zayıf PMI rakamları ve yüksek finansman maliyetleri ile yıl içinde belirsizliklerin
öne çıkarttığı sektör ise hem 2025 yılının ilk yarısında hem de önümüzdeki
dönemde net bir şekilde savunma sanayii sektörü oluyor.
Gayrimenkul tarafında ise hem tüketici kredi talebinde nominal artışların devam
etmesi hem de mevduatın faiz indirim döngüsü beklentisiyle beraber cazibesini reel
anlamda kaybetme olasılığı sektörü ana itici güç olarak öne çıkartıyor.

Kredi Talebinde Sektörel Ayrışma
--------------------------------
Konut talebindeki toparlanma son zamanlarda reel fiyatlamalara da yansımış durumda.

Dezenflasyonist sürecin bir diğer katkısı da 2024 yılında defansif sektör olarak
fiyatladığımız, talep elastikiyeti düşük sektörlerin marj iyileşmelerindeki izlenim
olacak.
Sanayi tarafında ise zayıf PMI rakamları ve finansman maliyetlerinin baskısı bir
süre daha hissedilebilir.

Finansman Giderleri Ana Risk
----------------------------
Yüksek faiz ortamının şirketlerin bilanço yapısını bozmasından kaynaklı olarak finansman
maliyetlerinin artması ve yatırım harcamaları için uygun finansman şartlarının
oluşmaması, sanayi şirketlerinin gelecekteki nakit akışlarını negatif
etkiledi.
Bir süre daha net nakit pozisyonu negatif olan ve kısa vadeli borçları yüksek şirketlerin
finansman maliyetleri tarafında ezildiğini gözlemleyebiliriz.
Özellikle döviz cinsinden borç taşıyan ve faaliyet kârlılığı düşük şirketlerde bu
baskı daha da belirginleşiyor. Bankaların kredi verme iştahındaki düşüş de bu
firmaların likiditeye erişimini zorlaştırıyor. Bu koşullar altında, nakit akışı
güçlü ve borçluluğu düşük şirketler yatırımcı nezdinde daha avantajlı konuma
geçiyor.
İç talepteki durumu gözler önüne seren ana konu, yılın ilk 5 ayında konkordato ilan
eden şirketlerin 2023 ve 2024 yıllarında konkordato ilan eden şirketlerin toplamından
daha fazla olması ile Borsa İstanbul'a kote olan şirketlerin finansman
maliyetlerinin dolar enflasyonuna düzeltilmiş haliyle rekor seviyelere ulaşmış
olması oldu.
Haziran ayına ilişkin PMI verilerinde pandemiden beri ilk defa tüm sektörler eşik
değer 50'nin altına geldi.
BIST 100'deki şirketlerin ilk çeyrekte yıllık finansman giderleri yıllık FAVÖK'ün
%65''ini oluşturdu. Hem zayıf iç talep hem de yüksek kredi maliyetleri, şirketlerin
marjlarında etkisini göstermeye devam ediyor.
Savunma tarafını irdelediğimizde konjonktürel talep şartlarının trendi uzun süre
koruyacak olması, düzenli talep büyümesinin devam ettiğinin gözlemlenmesine yol
açacağından sektördeki pozitif görünümü koruyor.
Bunun en büyük örneğini 2023 yılındaki rekor otomotiv ve konut satışlarının, bir
sonraki sene 4 katına çıkan faizlere rağmen aşılması oldu. Jeopolitik risklerin
soğuduğu bir ortam görebilecek olsak bile küresel savunma harcamalarının önümüzdeki
5 sene boyunca sürekli rekorlar kırarak ilerlemesi sürpriz olmayacak.
Keza Avrupa Birliği'nin 500+300 milyon avroluk sektöre ilişkin yatırım kararı sonrasında
NATO üyelerinin 2035'e kadar GSYH'e oranla savunma harcamalarını %5'e
çıkarması kararı, sektörel kârlılığı sürekli olarak destekleyecek.
NATO ülkelerine karşın diğer küresel büyük devletlerin de önlem olarak savunma harcamalarını
artırması ve bunun bir trende girmesi mutlak sonuç olacaktır.
Bankalardaki hikaye ise faizlerin düşmesiyle beraber sürekli olarak artan tahvil
değerleme kârları ve iyileşen net faiz marjları olacak. Fakat yılın ilk yarısında
net olarak ayrışan sektörün banka dışı finans sektörü olduğunu gözlemledik.
Bankalardaki alacak takip oranının BDDK verilerine göre düzenli olarak artması,
beklentilerin banka dışı finans tarafında daha yoğun olduğunu gösterebilir.
Fakat nakit akım projeksiyonlarında gördüğümüz kârlılıklara göre kıyasladığımızda
bankacılık sektöründe de gelişmekte olan ülkelere göre pozitif ayrışma bulunması
buradaki görünümü de güçlü kılmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz senenin son döneminde bankalardaki kâr realizasyonlarının artmasının
arkasındaki ana sebep, gelişmekte olan ülkelere ve Yunanistan, İspanya gibi yakın
borsalara göre bankacılık sektörü çarpanlarının primli hale gelmesi olmuştu.

Yabancı Yatırımcı Topladı
-------------------------
Yabancı yatırımcılar, 18 Nisan-27 Haziran tarihleri arasında 9 haftadır aralıksız,
toplamda 10 hafta alım yaparken toplamda yaklaşık 1,620 milyar dolarlık hisse
alımı gerçekleştirdi.
Borsa İstanbul'un Mayıs ayı verilerine göre de 351,8 milyon dolarlık net hisse alımı
yapan yabancı yatırımcılar 2024 yılından bu yana en yüksek aylık alımı gerçekleştirdiler.
Nisan ve Mayıs ayında da toplamda net 546,7 milyon dolarlık alım
yaptılar.
Böylelikle yabancı yatırımcılar, 2025 yılının başında sattıkları hisselerin yaklaşık
3 katı kadarını geri almış oldu. Haziran ayına kadar olan süreçte yatırım
fonlarından ise çıkışlar meydana geldi.

Sektörel Görünüm
Bankacılık Sektörü
------------------
Bankacılık endeksi, Mart ayına kadar olan süreçte faiz indirim döngüsünün ilk adımlarında
2024 yılından gelen güçlü performansını sürdürmeye devam etse de Mart
ayında iç siyaset gerilimleri sonrasında ana katalisti yaratan hikayenin duraksamasıyla
Mart-Haziran arası dönemde endekse rölatif olarak negatif ayrıştı.
Fakat Haziran sonu itibarıyla jeopolitik risklerin yatışması sonrasında petrol fiyatlarının
geri gelmesi sonucunda Temmuz ayında 350-500 bps arasında faiz indirim
ihtimallerin artması ve bu ihtimallerin siyasi risklerin de ertelenmesiyle
daha da güçlenmesi XBANK, yılın ilk yarısında %6 yükselerek BIST 100'ün üstünde
getiri sağlamayı başardı.
Temel olarak faiz indirim hikayesi yeniden fiyatlamalara dahil olsa da yılın özellikle
2. çeyreğinde spreadlerin daralması aracı kurum raporlarında bankaların
nakit akışlarında aşağı yönlü revizyonları görmemize sebep oldu.
Özellikle Nisan-Haziran arasında yaklaşık 2.5 ay boyunca gecelik APİ fonlama faizlerinin
%49'da kalması kredi-mevduat spreadlerini daraltırken, yukarı giden tahvil
faizleri neticesinde değerleme kârları da sektörün aylık kâr büyümelerinde
negatif rol oynadı. Haziran ayında TCMB'nin %46 faizle 100 milyar TL'lik repo
ihalesi sonrasında gecelik faizlerin %46 seviyelerinde konsolide olması sektörün
üzerindeki baskıyı bir nebze rahatlatmış görünüyor.
Sektörel Temel Görünüm
----------------------
Fakat 2. çeyrek sonuçlarını aldığımızda TCMB'nin gecelik faizlerdeki atağı sonrasında
bankaların 2025 net faiz marjı büyüme beklentilerinin aşağı yönlü revizyonları
gözlemlenebilir.
Mayıs ayı verilerine göre takipteki alacaklar bankaların beklentilerine uyumlu olarak
devam etmekte. Özellikle bireysel kredilerde tahsili gecikmiş alacak portföyünde
sıçramalar meydana geldi. Bankaların bu durumda aktif kalitelerinde bozulmaların
devam ettiği gözlemleniyor.
Haftalık verilere göre pozitif gelişme ise toplam kredilerin yılbaşından bu yana
reel olarak %7 mevduata oranla ise rölatif %1 büyümesi sektörde takip ediliyor.
2. çeyrekte artan swap maliyetleri ve kredi-mevduat makasındaki daralmalar sonucunda
BDDK'nın Nisan ve Mayıs ayı verilerine göre ilk çeyreğe oranla net kârın özel
sermayeli bankalar nezdinde çeyreksel kârlılıkta negatif-paralel seyir gözlemlenebilir.

Özel sermayeli bankalar arasında net faiz marjı 2024 yılında ve 2025 yılının ilk
çeyreğinde güçlü kalmaya devam eden GARAN ve AKBNK öne çıkabilir. Ayrıca BAE merkezli
Mashreq'in Türkiye'den banka satın almayı değerlendirdiği iddiaları, bankaların
değerlemelerine göre fiyatlanmasında rol yapıcı modelde.

GYO'da Faiz İndirim Teması
--------------------------
2025 yılının ilk yarısında faiz tarafında gevşeme politikaları öncesinde konut satışlarında
yeni rekorlar elde edilirken, fiyat endeksi henüz yıllıkta reel olarak
pozitife dönmüş değil. Sinyal etkisi konut satışlarını pozitif etkilesede fiyatlama
davranışlarının iyileşmesi için mevduatta bekleyen paraların gayrimenkul
sektörüne akması ana temayı oluşturuyor.
Fakat konut fiyat endeksine göre reel bazlı fiyatlamalarda iyileşme olduğunu da
söylemek mümkün. 2025 yılının 2. yarısında beklenen faiz indirim ortamının oluşması
halinde, GYO sektörü endekse rölatif performansını sürdürmeye devam edebilir.

Özellikle bu dönemde toplam varlıkları firma değerine oranla büyük ve varlıkları
arsa, satışa hazır gayrimenkuller ve maddi duran varlıklar tarafında güçlü şirketler
ön plana çıkabilir.

GYO'da reel büyüme beklentisi ana katalist
------------------------------------------
Konut Fiyat Endeksi ve Yeni Konutlar Fiyat Endeksi nominal olarak son 1 senede %32,4
büyüme göstererek TÜFE'nin altında negatif reel performans gösterse de yılbaşından
bu yana 5 aylık enflasyona paralel büyüme göstermesi sinyal etkisinin
belirtilerini gösteriyor.
Ticari gayrimenkul fiyat endeksi, ilk çeyrekte görece daha negatif reel performans
gösterse de bu alanda önemli faaliyetleri bulunan Reysaş Gayrimenkul düzenli
kira geliri sayesinde pozitif ayrışan bir finansal performans gösterdi.
Elinde 62 milyar TL'lik yüksek arsa portföyü ve 180 milyar TL'yi aşkın stok seviyesiyle
EKGYO ise faiz indirimleri ışığında değerleme artışı tarafında ön plana
çıkabilir.

Savunma Sektörü
Özellikle son 2 senedir küresel boyutta gelişen jeopolitik sıcak konjonktür savunma
harcamalarının zirve seviyelerine ulaşmasına neden olmuş durumda. Bu rakam
nominal olarak zirve seviyelere işaret ederken dolar enflasyonuna göre düzeltilmiş
savunma harcamalarına göre 1987'den bu yana en büyük savunma harcamalarına
tekabül ediyor.
SIPRI verilerine göre 2023 yılında %6,8 artarak 2,44 trilyon dolara yükselen ve
2009'dan bu yana 5 coğrafi bölgenin hepsinde yükseliş gösteren savunma harcamaları
2024 yılında da bir önceki seneye göreye %11,4 artış göstererek tam 10 yıl
boyunca aralıksız artış gösterdi.
Yine rapora göre Avrupa'nın silah ithalatı bu dönemde %155 artarken, Türkiye silah
ihracatında 11. sıraya yükseldi. Türkiye'nin küresel silah ihracatındaki payı
son dört yılda %103 artış gösterdi. Türkiye, 2015-2019 döneminde küresel silah
ihracatının %0,8'ini gerçekleştirirken, bu oran 2020-2024 döneminde %1,7'ye çıktı.

Ayrıca NATO'nun GSYH'e oranla 2035'e kadar savunma harcamalarını %5'e çıkaracağını
kabul etmesi uzun vadeli perspektifte sektörel büyümenin devam edebileceğini
gösteriyor.
İhracat rakamlarına baktığımızda savunma ve havacılık ihracatı son 4 yıldır dolar
bazlı büyümesini düzenli olarak artış göstermesi ve tamamı savunma sanayii fonuna
aktarılacak bir takım vergi ve katılma paylarının 2025 yılında gündeme gelebileceği
katalistleri savunma sanayi ihracatına olan güveni ortaya koyuyor.
Türkiye'nin toplam savunma ve havacılık ihracatı Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)
verilerine göre son 4 senedir üst üste %10 bileşik büyüme oranının üzerinde
artış göstermeyi başardı.
2024 yılında ise 5 milyar doların üzerine yerleşen savunma ve havacılık ihracatı,
SIPRI verilerine göre küresel harcamaların da etkisiyle büyüme göstermeye devam
ediyor.
Büyüyen küresel pazara ek olarak, yurt içinde savunma ve güvenlik bütçesi de, sıkılaşan
bütçe rakamlarına rağmen geçen seneye göre %12 dolar bazlı büyüme gösterdi.

Fakat başta ASELS olmak üzere savunma hisselerinin bu katalistlere hızlı tepki verdiğini
ve %100'ün üzerinde getirilere ulaştığını belirtmekte fayda var.
Ayrıca yurt içinde savunma harcamalarını artırabilecek olan gelişmelerden bir tanesi
de 2024 yılında gündeme gelen tamamı savunma sanayisine aktarılmak üzere ilgili
bazı düzenlemeler hakkında kanun Savunma Sanayii Destekleme Fonu (SSDF) kaynaklarının
artırılması amacıyla kanun teklifi görüşmeleri olmuştu. Artan jeopolitik
riskler, bu düzenlemelerin yeniden gündeme gelmesine de sahne olabilir.

Savunma hisselerine de baktığımızda yılbaşından bu yana artan jeopolitik endişelerle
beraber sektörde yer alan hisselerin ortalama getirisi %4 yükselen endekse
karşın %28 yükseliş gösterdi. Sektörel yükselişte öne çıkan ana hisseler Papilon
Savunma ve Aselsan oldu. Aselsan yılbaşından bu yana %100'e yakın yükseliş göstererek,
BIST 100'ün en fazla kazandıran 5. hissesi konumunda yer alırken uzun
zaman sonra endeksin en değerli hissesi konumunda yer aldı.
Kârlılık tarafında da tahsil edilen ödemelerin düzenli hale gelmesi ve artan ihracat
pazarı sayesinde şirket operasyonel kârlılığını reel olarak yıllık %25 artırmayı
başardı.
Fakat hem çarpan olarak hem de kârlılıktaki büyüme olarak karşımıza Katmerciler
Araç Üstü Ekipman (KATMR) çıkıyor. KATMR hisseleri, hem küresel ölçekte hem de
yurt içinde sektörel rakiplerine oranla oldukça makul fiyatlanırken operasyonel
kârlılığını yıllık olarak %320 artırmayı başardı. Fakat burada şirketin son 6
senede 5 kere bedelli sermaye artırımı yaptığını da hatırlatmakta fayda var.

İletişim Sektörü
----------------
Telekomünikasyon tarafında yüksek faiz ortamına karşın düşük talep elastikiyeti
etkisi devam ederken, şirketlerin yapmış olduğu zamlarla beraber kârlılık, net
sektörel ayrışmayı sağladı.
Marj büyümesi, çeyreksel olarak devam ederken zamların etkisiyle ciro tarafındaki
büyüme de kârlılığı destekledi. Turkcell'in ilk çeyrekte mobil ARPU rakamı enflasyon
muhasebeli mali tablolara göre %15,9 artış göstermeyi başardı. Türk Telekom'da
ise bu oran %18,6 olarak gerçekleşti.
TCMB'nin yılbaşından bu yana sıkı duruşu ve gelecek dönem için belirsiz seyir defansif
sektörleri yılın ilk yarısında öne çıkartırken, telekomünikasyon sektörü
kurumsal yatırımcıların yakın takibinde yer almaya devam ediyor. TCELL, yılbaşından
bu yana endekse paralel performansına rağmen hâlâ aracı kurumların en fazla
AL önerisinde bulunduğu hisse konumunda.
2 şirketin toplam operasyonel kârı 2025 yılının ilk çeyreğinde geçen yılın aynı
dönemine göre reel olarak %21 artış gösterdi. 2 şirketin dolar bazlı yıllık hisse
performansı ise endekse rölatif getirisi %20 olarak gerçekleşti. Yıl içinde
nakit akımlarını baskılayacak ana gelişme 5G yatırımları dahilinde CAPEX'teki artış
olacak. Fakat sektör defansif yapısı ve dezenflasyonist süreç kapsamında düzenli
nakit akışı sağlama noktasında yıl içinde yeniden ön plana çıkabilir. Telekomünikasyon
sektörü 2024 yılında %67,3 getiriyle yılın en fazla kazandıran 2.
sektör endeksi konumunda yer almıştı.

Gıda Perakende Sektörü
----------------------
Gıda perakendecileri yıla faiz indirimleri sonrasında gözlerin bankacılık hisselerine
döndüğünde dönemde sektörel olarak negatif ayrışma gösterse de yeniden faiz
artışlarının başladığı 2. çeyrek itibarıyla endekse rölatif olarak defansif
yapısını korumayı başardı.
Şirketlerin 2025 yılında planladıkları yatırım harcamaları göze alındığında zorlu
finansal koşulların, yeni mağaza büyümesi tarafında isteksiz olduğu göze çarpsa
da başlıca Migros ve Bim Mağazalar'ın 2025 yılında büyümeye devam ettiği gözlemleniyor.
Ayrıca Mart ayında çıkan yabancıların son dönemde gıda perakende sektörüne ilgisini
artırması ve kurumsal yatırımcıların değerleme olarak güçlü kalan gıda perakendecileri
tercih etmesi de sektörü öne çıkartmaya devam ediyor.
İlk çeyrek sonuçlarında asgari ücret zammına rağmen marjların geçen yılın aynı döneminin
üzerinde gerçekleşmesi, şirketlerin kârlılıklarının beklenti üstü gelmesine
sebep olmuştu.
2. çeyrekte ise zirai don vakası ve gıda enflasyonun yavaşlamaya devam etmesi marjlarda
belirsizlik yaratabilir.
Yıllık mağaza büyümesi ve FİLE market tarafında farklı müşteri gruplarına ulaşarak
gelir çeşitliliğini ve marjlarını artıran BIM Mağazalar, uluslararası operasyonlarla
da yurt dışında büyümesini sürdürüyor.
Migros, alternatif dağıtım kanallarının yanı sıra restaurant ve MİON ile marjlarını
2024 yılının başına kıyasla artırmayı başardı. Ayrıca çarpan noktasında da
sektörel rakiplerine oranla ayrışan konumda yer alıyor.

Banka Dışı Finans
-----------------
Banka dışı finans sektörü, 2025 yılının ilk yarısında en fazla kazandıran sektörü
oldu. Tasarruf finansman tarafında Katılımevim, ortalama olarak geçen senenin
aynı dönemlerine göre %300'ün üzerindeki artan sözleşme büyüklükleri ile ön plana
çıkarken yüksek faiz döneminde tahsili gecikmiş alacakları toplayıp yüksek
portföy yatırımları yapan varlık yönetim şirketleri önemli hisse performansları
sergiledi.
Finansal kiralama şirketleri sektörel kârlılığın görece paralel kalması sebebiyle
hisse performansı bakımından banka dışı finans tarafında negatif ayrıştı. Faktoring
sektörü ise artan kârlılık ve Destek Faktoring'in etkisiyle 2025 yılının
en öne çıkan sektörü oldu.
Genel anlamda banka dışı finans sektörü, 2025 yılında hem finansal hem de hisse
performansı olarak pozitif ayrışmasını sürdürdü. Sektör özelinde faiz indirim döngüsünün
başlaması da, sektörel ayrışmanın başta finansal olarak en belirgin noktada
olmasını sağlayabilir.
Varlık yönetim şirketleri, yüksek faizlerden yatırımlar yaparak topladığı alacak
portföyünün değerlenmesi tarafında yüksek nakit akışlarına ulaşabilir. Ayrıca
bankaların sunumlarında yıl sonu beklentilerine göre takipteki alacak oranının
2025 yılında %80'e yakın yükseliş göstermesi, varlık yönetim şirketlerinin portföy
artışı yapabilmesine olağan sağlayarak nakit akışı beklentilerini yukarıya
çekiyor.
Alacakların artış göstemesi beklentisi faktoring sektörü için de kritik. Faizlerin
düşmesiyle beraber hem spreadlerin genişlemesi hem de talep artışı faktoring
tarafındaki beklentilerin güçlü kalmasını sağlıyor
Alacakların artış göstemesi beklentisi faktoring sektörü için de kritik. Faizlerin
düşmesiyle beraber hem spreadlerin genişlemesi hem de talep artışı faktoring
tarafındaki beklentilerin güçlü kalmasını sağlıyor.
Finansal kiralama tarafında faizlerin düşmesinin kârlılığa etkilerini 2'ye ayırmak
gerekebilir. İlk etapta kredi maliyetlerinin hâlâ yüksek kalmaya devam etmesi
fakat buna karşın yatırım iştahının başlamasıyla daha güçlü etki gözlemlenebilir.
Özellikle sabit faizle iş yapan ve yüksek finansman maliyetleriyle karşı karşıya
kalan finansal kiralama şirketleri, spreadlerin açılmasıyla daha güçlü sonuçlar
açıklayabilir.
Tasarruf finansman sektöründe halka açık tek şirket bulunuyor. Sektörel olarak ana
risk faizlerin düşmeye başlamasıyla beraber sektöre olan talebin düşüş göstermesi
ve yeni rakiplerin sektöre giriş yapması. Fakat tarihsel verilere baktığımızda,
faizlerin düşük seviyede bulunduğu enflasyonist dönemlerde de tasarruf finansman
sektörü reel olarak büyümeyi başarmıştı. Örnek olarak 2023 yılında tasarruf
finansman sektörünün net dönem kârı 2022 yılına göre %488 büyümeye işaret
etmişti.
Bu yüzden tasarruf finansman sektörünün faizlere olan duyarlılığı hakkında yorum
yapmak için henüz erken olabilir. Fakat halka açık tek şirket olan Katılımevim,
bu durum karşısında da Bursa'daki 100 bin metrekarelik arazisiyle kendini kârlılık
tarafında faiz duyarlılığına karşın hedgelemiş durumda. Şirket, ayrıca katılım
bankası tarafında kuruluşunu da tamamladı.

Hisse Avcısı:
Kârını Artıran, Cazip Fiyatlanan, Yüksek Beklentiye Sahip Şirketler
- Yıllık Dolar Bazlı Esas Faaliyet Kârı Artışı > %<
- Son 1 Ayda Verilen Potansiyel Hedef Fiyat Getirisi > %3<
- Analistlerin AL Tavsiyesinde Bulunma Sayısı ? 10
- F/K < Sektörel rakipler Firma Değeri / FAVÖK < Sektörel rakipler

2025 yılının başında da analistlerin hem en çok AL verdiği hem de model portföylerinde
en fazla tuttuğu hisse olan TCELL, fon pozisyonların da ilgi odağında
olmaya devam ediyor. Dezenflasyonist sürecin fatura sistemi üzerindeki düzenli
nakit akışı etkisi ve 5G yatırımları, şirketin gelecekteki kârlılığında etkili
olabileceği göz önüne alındığında beklenen enflasyon üstü hedef fiyat potansiyelleri
hisseleri öne çıkarıyor.
Pegasus, Türk Hava Yolları'na kıyasla daha güçlü yıllık yolcu sayısı artışı ve petrol
fiyatlarındaki hedge mekanizmasının daha orta noktada olması sebebiyle göreceli
avantajını sürdürüyor. Fakat 2. çeyrekte jeopolitik gerginliklerin şiddetlenmesi
sonucunda Orta Doğu'da bulunan uçuş ağlarının bir süre kapalı kalması
toplam uçuş ağının %15'inden fazlasını oluşturması sebebiyle kârlılık üzerinde
etki yaratabilir.
Emlak Konut GYO, varlıklarındaki yüksek arsa ve satışa hazır gayrimenkul portföyü
faiz indirimlerinin gündeme geldiği noktada şirketin ön plana çıkmasını sağlayarak
endekse kıyasla güçlü getiri sağlamayı başardı. Stoklarına oranla piyasa
değerinin tarihsel ortalamalarına kıyasla iskontolu durumu ve faiz indirimi döngüsünün
başlaması halinde varlıklarındaki değer artışı beklentileri şirketi ön
plana çıkarıyor.
MLP Sağlık Hizmetleri, yeni hastane açılışları, tamamlayıcı sağlık sigortalı sayısındaki
artış, ve yılbaşında muayene ve sağlık hizmetlerine gelen zam sonrasında
iç talepteki yavaşlamaya karşın defansif yapısını koruyarak yüksek hedef fiyat
potansiyeli ile karşımıza çıkıyor.
AG Anadolu Grubu Holding, BIST 100 endeksindeki holdinglere göre ayrışan net aktif
değer iskontosu, ve iştiraklerinin sanayi tarafındaki zayıf iç talebe karşı
defansif sektör konumunda yer alması sebebiyle endeksin ortalama hedef fiyatlara
göre en yüksek potansiyelli hisseleri arasında yer alıyor.



* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı
kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy
yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında
imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.
Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların
kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve
getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan
bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar
doğurmayabilir.


Önemli Not: Bu haberde dosya eki bulunmaktadır. Kullanıcılarımızın dosyaya erişmek için
Manşet'in üst kısmında yer alan linki tıklamaları yeterlidir.

-iDeal Haber Merkezi-
- twitter.com/iDealDataHaber // www.idealdata.com.tr -

Çerez Ayarları

Daha iyi, hızlı ve güvenli bir kullanım sağlamak amacıyla web sitemizde tarayıcı çerezleri kullanıyoruz. Detaylı bilgi için Çerez Aydınlatma Metni 'ni inceleyebilirsiniz.