Ekonomi

Allianz Trade Küresel belirsizlikler rekorda şirketler zorlu bir yaz geçiriyor


Allianz Trade'in yılın ilk altı aylık dönemine ilişkin hazırladığı Küresel Görünüm
Raporu'na göre, kürüsel büyümenin ciddi baskı altında olması nedeniyle, durgun
talebin ortasında kârlılığı korumak için stoklarını optimize etmeye ve fiyatlandırma
stratejilerini ayarlamaya çalışan şirketler için acımasız bir yaz geçiyor.
Rapora göre, küresel büyüme 2025 yılında yüzde 2,5'lik bir oranla baskı
altında kalmaya devam edecek ve resesyon dönemleri dışında 2008'den bu yana en
düşük artışı sergileyecek.

Alacak sigortasında dünya lideri Allianz Trade yılın ilk yarısına dair hazırladığı
Küresel Görünüm Raporu'nu Baskı Altında başlığı ile yayınladı. Raporda, küresel
büyümenin 2025 yılında yüzde 2,5'lik bir oranla baskı altında kalmaya devam
edeceğine ve resesyon dönemleri dışında 2008'den bu yana en düşük artışı sergileyeceğine
yer veriliyor. Rapora göre, bu durum durgun talebin ortasında kârlılığı
korumak için stoklarını optimize etmeye ve fiyatlandırma stratejilerini
ayarlamaya çalışan şirketlerin acımasız bir yaz geçirmesine neden oluyor.

Allianz Trade ekonomistleri, ABD için 2025-2026 yılı büyüme tahminlerini, daha düşük
efektif gümrük tarifeleri nedeniyle 0,8 puan artırarak yüzde 1,6'ya yükselttiklerini
belirtiyor. Euro bölgesinde ise daha çok küçük ekonomilerin etkisiyle
aynı dönemde büyümenin yüzde 1,2 olmasını beklediklerine raporda yer veriliyor.
Ancak, Almanya'da 2025 yılında büyümenin sadece yüzde 0,1 olacağı ve yüzde 1'lik
bir büyümenin en erken 2026 yılında kaydedilebileceği rapordaki bilgiler arasında.
Rapor, gelişmekte olan ülkeler için daha karışık bir tablo ortaya koyuyor.
Rapora göre, bazı ülkeler döviz kurundaki değer artışından ve artan yatırım
girişlerinden yararlanarak yıl başından bu yana ortalama yüzde 10'luk bir kur
kazancı sağlamış durumda.

Acımasız Bir Yaz
Allianz Trade ekonomistleri raporda, durgun talebin ortasında kârlılığı korumak
için stoklarını optimize etmeye ve fiyatlandırma stratejilerini ayarlamaya çalışan
şirketler için acımasız bir yaz olduğu vurgusunu yapıyor. Şirketlerin verimlilik
ve maliyet azaltmaya odaklanmasıyla işgücü piyasasının normalleşme sinyalleri
verdiği ve işten çıkarmaların beklendiği raporda belirtiliyor. Yatırımlardaki
artışların özellikle de kredi koşullarındaki iyileşmeye rağmen yatırımların
kısıtlı kaldığı Avrupa'da hâlâ zayıf olduğuna raporda dikkat çekiliyor. AMB
faiz oranlarında 200 baz puanlık bir indirim olmasına rağmen kredi büyümesinin
sadece yüzde 2 seviyesinde olduğu, iflas eğilimlerinin de ek riskler oluşturduğu
verilen bilgiler arasında. Raporda, küresel iflas endeksinin 2025'in ilk çeyreğinde
iflaslarda yüzde 6,5'lik bir artışa işaret ettiğinin altı çizilirken buna
ek olarak, özellikle rekabet baskısı ve teknolojik değişimlerin yoğun olduğu
otomotiv sektöründe, sektöre özgü risklerin de ortaya çıktığı belirtiliyor.

Öte yandan Allianz Trade ekonomistleri, 2025 yılı küresel ticaret tahminlerinde
hafif bir iyileşme olduğuna da raporda değiniyor. Devam eden stoklama ve güzergâh
değişikliği faaliyetleri nedeniyle küresel mal ticaretinin yüzde 0.3 ve küresel
mal ve hizmet ticaretinin ise yüzde 1 büyüme kaydetmesi beklentisinden söz
ediliyor. Ancak, belirsizliklerin devam edeceği öngörüleri, küresel ticaret artışının
2026 yılında da yüzde 1,2'lik büyümeyle sınırlı kalabileceğine dikkat çekiyor.

Raporda, faiz politikaları bakımından gelişmekte olan ülkelerden Meksika, Macaristan,
Arjantin, Türkiye gibi ülkelerin genellikle çift haneli enflasyon oranlarına
sahip olan ve 2026 sonuna kadar iddialı bir faiz indirim yoluyla trendi cesurca
yönlendirenler olduğu belirtiliyor. Ancak ekonomistlere göre, petrol fiyatlarının
daha da artması veya para birimlerinin değer kaybının hızlanması durumunda
bu ülkelerde faiz indirimleri durabilir.

Ticari gerilimler, jeopolitik riskler ve mali zorluklar küresel ekonomiyi zorluyor
Allianz Trade raporunda, ABD tarifelerine ilişkin temel senaryonun tahmin edilenden
daha hızlı hayata geçiyor olsa da küresel belirsizliklerin rekor düzeyde devam
ettiği belirtiliyor. Bu durumun hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin
ekonomik döngülerinde, en son 2022'nin ikinci yarısında enflasyonun zirve yaptığı
dönemdeki gibi senkronize bir düşüşe yol açabileceği belirtiliyor. ABD'nin,
ticaret savaşının ötesinde, önemli mali ve parasal zorluklarla da karşı karşıya
olduğu, mali açığın 2026 yılına kadar GSYH'nin yüzde 8'ine ulaşacağı ve yüksek
enflasyon ile mali riskler nedeniyle artan faiz ödemelerinin tahvil piyasalarında
stres yaratabileceği de raporda yer alan bilgiler arasında. Bu nedenle de
ekonomistlerin ABD dolarının daha fazla değer kaybedebileceği beklentisi bulunuyor.
Raporda ayrıca resesyon olasılığının yüzde 30'u aştığı ve stagflasyon endişelerinin
büyüdüğü belirtiliyor.

Fed beklemede kalmaya devam ederken ECB faiz indirimlerini sürdürecek
Rapora göre, Merkez bankaları faiz politikaları konusunda farklı yaklaşımlar
sergiliyor. Fed yani ABD Merkez Bankasının, 2025'in son çeyreğinde yüzde 3,9'la zirve
yapmasını beklediği enflasyona yönelik endişeleri nedeniyle aralık ayına kadar
faiz oranlarını yüzde 4,5'te tutması bekleniyor. Allianz Trade ekonomistleri,
daha sonra Fed'in 2026'nın üçüncü çeyreğine kadar faiz oranlarını yüzde 3,5'e
düşüreceğini öngörüyor. Buna karşılık, Avrupa Merkez Bankası (ECB)'nın düşük
büyüme ve enflasyonun gerilemesi nedeniyle gevşeme döngüsünü sürdüreceği ve yıl
sonuna kadar faiz oranlarını yüzde 1,5'e indireceği öngörülüyor. Öte yandan rapora
göre, gelişmekte olan piyasalarda, küresel GSYH'nin yüzde 35'inden fazlasını
oluşturan 32 büyük ekonomi, paralarının değer kazanması ve gerileyen enflasyonun
desteğiyle 2025'in ikinci yarısında para politikalarını gevşetebilir, bunlardan
23'ü 2026'ya kadar para politikalarında gevşemeyi sürdürecek.



-iDeal Haber Merkezi-
- twitter.com/iDealDataHaber // www.idealdata.com.tr -

Çerez Ayarları

Daha iyi, hızlı ve güvenli bir kullanım sağlamak amacıyla web sitemizde tarayıcı çerezleri kullanıyoruz. Detaylı bilgi için Çerez Aydınlatma Metni 'ni inceleyebilirsiniz.