Ekonomi

11.Eurasia Rail'da akıllı, çevreci ve sürdürülebilir çözümler ele alındı


18 Haziran'da İstanbul Fuar Merkezi'nde kapılarını açarak 3 gün boyunca demiryolu
sektörünü buluşturan Eurasia Rail'ın son günündeki önemli imza törenlerinin ardından,
değerli katılımcılar ve konuşmacılar ile iklim odaklı stratejiler, sürdürülebilir
altyapı dönüşümü, yapay zekâ uygulamaları ve kullanıcı deneyimi odaklı
çözümler çerçevesinde ulaşımda geleceğe dönük şekillenen vizyonlar ele alındı.

Türkiye'nin tek, dünyanın en büyük 3. demiryolu ve hafif raylı sistemler fuarı olan
Eurasia Rail, bu yıl da sektörün yoğun ilgisiyle karşılaştı. Avusturya, Kanada,
Çin, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya, Hindistan, İtalya, Kazakistan, Letonya,
İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye, Ukrayna, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik
Devletleri olmak üzere 17 ülkeden 129'u yerli, 85'i yabancı toplamda 214
katılımcı ve 276 markanın yer aldığı fuar, 3 gün boyunca İstanbul Fuar Merkezi'nde
sektör profesyonellerini bir araya getirdi. T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı,
TCDD ve TCDD Taşımacılık'ın destekleriyle düzenlenen fuarın kapsamlı konferans
programı da katılımcılardan büyük beğeni topladı.

Günün ilk oturumunda Geleceği Tasarlamak: Mobilite ve Ulaşım Sistemlerinde Sıradaki
Ne? başlığı Pininfarina Kilit Müşteri ve İş Geliştirme Yöneticisi Elisa BONAVOTA
ile Pininfarina Tasarım Müdürü Prianjali Kapur tarafından ele alındı.

Oturumun konuşmacılarından Pininfarina Kilit Müşteri ve İş Geliştirme Yöneticisi
Elisa BONAVOTA şu açıklamalarda bulundu: Pininfarina olarak İstanbul'da bulunmaktan
büyük mutluluk duyuyoruz. Değişen ve gelişen bu dinamik şehir, bizim için
her zaman ilham verici oldu. Türkiye ile uzun süredir güçlü ve verimli ilişkilerimiz
var. İstanbul Havalimanı'nın ikonik hava trafik kontrol kulesini tasarladık
ve bu projeyle birçok uluslararası ödül kazandık. Ayrıca, TOGG ile gerçekleştirdiğimiz
iş birliği bizim için çok kıymetli. TOGG T10X'in tasarımı, Pininfarina
ve TOGG ekiplerinin ortak çalışmasının ürünü olarak ortaya çıktı ve o da pek
çok ödüle layık görüldü. Biz, sadece otomotiv değil, raylı sistemler gibi farklı
mobilite alanlarında da 360 derecelik bir tasarım yaklaşımı sunan bir ekibiz.
Metro ve hafif raylı sistem projelerinde hem mühendislik hem de yolcu deneyimini
merkeze alan estetik çözümler geliştiriyoruz. Toplu taşımayı sadece fonksiyonel
değil, aynı zamanda kullanıcı dostu ve çağdaş bir deneyime dönüştürmeyi
hedefliyoruz. Bu yıl Pininfarina olarak 95. yılımızı kutlamanın gururunu yaşıyoruz.

Pininfarina Tasarım Müdürü Prianjali Kapur ise şunları söyledi: Tasarım bizim için
sadece estetik değil, aynı zamanda insanlara keyifli bir deneyim sunma aracı.
Daha fazla yolcu taşımayı hedeflerken konforu da ön planda tutuyoruz. Raylı
sistem projelerinde de bu yaklaşımı benimsiyor, sadece işlevsel değil aynı zamanda
kullanıcı dostu alanlar tasarlıyoruz. Teknolojiyle birlikte kullanıcı deneyimi,
aracın dışından başlıyor. Otonom sistemlerden toplu taşımaya kadar geniş bir
yelpazede, farklı ihtiyaçlara sahip herkes için kapsayıcı tasarımlar geliştiriyoruz.
İstanbul gibi hızla değişen şehirlerde tasarımın, bulunduğu çevreye uyum
sağlaması ve ikonik bir iz bırakması gerektiğine inanıyoruz.

TÜBİTAK RUTE (Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü) iş birliği ile gerçekleştirilen
günün ikinci oturumunda ise Yapay Zeka ile Raylı Sistemlerin Geleceği başlığı
ele alındı. TÜBİTAK RUTE Enstitü Müdürü Tolgahan Kaya moderatörlüğünde TÜBİTAK
RUTE Enstitü Müdür Yardımcısı Ali Alperen Şen, TÜBİTAK RUTE Enstitü Müdür Yardımcısı
Dr. Murat Güler ve TÜBİTAK RUTE Enstitü Müdür Yardımcısı Serhat Türk'ün
konuşmacı olarak yer aldığı oturumda Yapay Zeka ile Akıllı Muayene ve Kestirimci
Bakım, Tren Kontrol Sistemlerinde Yapay Zeka Algoritmaları, Sinyalizasyonda
Yapay Zeka Destekli Test Otomasyonu konuları ele alındı.

TÜBİTAK RUTE Enstitü Müdür Yardımcısı Ali Alperen Şen şu açıklamalarda bulundu:
Trenlerin kontrol ve yönetim sistemlerinde yapay zekâ algoritmaları kullanarak,
daha verimli ve güvenli operasyonlar için yapay zekâ destekli izleme ve karar
destek sistemleri geliştiriyoruz. Eskişehir 5000 ve Gaziray EMU projeleriyle birlikte
sahada araçlara entegre edilmeye başlanan Tren Kontrol ve Yönetim Sistemi
(TKYS), klasik veri toplama ve kontrol işlevlerinin ötesine geçerek, karar alabilen,
öneriler sunabilen ve öğrenebilen bir yapay zekâ altyapısına dönüşüyor.
RUTE tarafından geliştirilen bu sistem, farklı araçlardan veri toplamaya başladı.
Bu veriler, yapay zekâ destekli algoritmalarla işlenerek arıza öngörüleri
ve operasyonel iyileştirmeler için kullanılacak. Henüz bu dönüşüm yolculuğunun
başındayız, ancak hedefimiz net: Türkiye'de demiryolu işletmeciliğini yapay zekâ
destekli, veri odaklı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak. Sistemlerimiz
sahadan gelen verilerle öğreniyor, algoritmalar gelişiyor ve gelecekte tüm operasyonlarımız
öngörüye dayalı akıllı sistemlerle desteklenecek.

TÜBİTAK RUTE Enstitü Müdür Yardımcısı Dr. Murat Güler, RUTE'de yapay zekâ çalışmalarımız,
raylı sistem araçlarının ve altyapısının bakımına yönelik geliştirilen
ölçüm sistemlerinden elde edilen verilerin anlamlandırılmasına odaklanıyor.
Bu kapsamda geliştirdiğimiz yapay zekâ destekli tren tanıma, pantograf denetleme
ve fren ölçüm sistemleri, bakım süreçlerini daha akıllı ve öngörülebilir hâle
getiriyor. Tren tanıma sistemimiz, vagonları aks mesafesi örüntülerine göre ayırt
eden LSTM tabanlı bir modelle çalışıyor, bu sayede RFID etiketi okunmasa bile
tren dizisi doğru şekilde analiz edilebiliyor. Bu sistemimiz 2023'te uluslararası
bir konsorsiyumdan ödül aldı. Pantograf denetleme sistemimiz, lokomotiflerin
karbon şeritlerinde oluşan aşınmaları ve kopmaları lazer tabanlı ölçüm ve makine
öğrenmesi ile tespit ediyor. Fren ölçüm sistemimiz ise zorlu çevre koşullarında
bile fren pabuçlarını doğru şekilde analiz edebilen derin öğrenme temelli
bir yapıya sahip. Klasik görüntü işleme yöntemlerinin yetersiz kaldığı bu alanda,
yapay zekâ bize büyük avantaj sağlıyor dedi.

TÜBİTAK RUTE Enstitü Müdür Yardımcısı Serhat Türk ise şunları söyledi: Yerli
sinyalizasyon sistemleri geliştirme konusunda önemli adımlar attık. Hem ana hatlarda
hem de kent içi hatlarda kullanılmak üzere çözümler sunuyoruz. Örneğin, İstanbul
Havalimanı'na ulaşımı sağlayacak Gayrettepe-Havalimanı metro hattının sinyalizasyon
sistemleri TÜBİTAK RUTE tarafından geliştirildi. Sinyalizasyon alanında
artık yalnızca sistem geliştirmekle kalmıyor, test süreçlerinde yapay zekâ
destekli otomasyon uygulamaları da geliştiriyoruz. Bu sayede proje takvimlerini
kısaltıyor, maliyetleri düşürüyor, sertifikasyon süreçlerini hızlandırıyor ve
insan hatasını minimize ediyoruz.

Günün İklim Krizinden Önce Son Çıkış: Sürdürülebilir Ulaşım Mümkün Mü? başlıklı
üçüncü oturumunda ise Gazeteci Güven İslamoğlu, İklim Krizinin Ulaşım Altyapılarına
ve Kent Yaşamına Etkisi, Karbon Ayak İzinde Görünmeyen Etken: Günlük Hareketlilik,
Elektrikli araçların ötesinde: raylı sistemler, aktif ulaşım, toplu
taşıma, Sürdürülebilirlik kriterlerine bütüncül bakış, Toplum Davranışı
ve Ulaşım Tercihlerinin Ekolojik Etkisi, Sorumluluk Dağılımı: Yerel Yönetimler,
Sistemler ve Bireyler ve Global Uygulanan çözümlerden örnekler konularını
ele aldı.

Gazeteci Güven İslamoğlu, şu açıklamalarda bulundu: Tüketim alışkanlıklarımız dünyayı
nereye sürüklüyor, bununla yüzleşmemiz gerekiyor. Neden hep daha hızlı,
daha fazla, daha lüks peşindeyiz? Oksijen oranı %21 olan dünyamızda bu oran %18'e
düşerse yaşam sona erer. Karbon için güvenli sınır 350 ppm iken, biz bunu 420
seviyelerine çıkardık. Küresel iklim krizi, bu yüzden hızla derinleşiyor. Tüketimle
birlikte, milyonlarca yılda toprağa gömülen karbonu tekrar atmosfere saldık.
Bu tabloyu tersine çevirmek için ulaşım alışkanlıklarımızı da sorgulamalıyız.
Ulaşım, sera gazı emisyonlarının %16,2'sinden sorumlu. Bunun %11,9'u kara yolundan
kaynaklanıyor. Hava yolları %1,9, deniz taşımacılığı %1,7. Ancak demiryolu,
bugün dünya nüfusunun sadece %8'i tarafından kullanılıyor. Oysa düşük emisyonlu,
verimli ve yenilenebilir enerjiyle desteklenebilecek bir sistem. Artık bir
demiryolu devrimine ihtiyacımız var. Sürdürülebilir ulaşım, sadece çevre için
değil, geleceğimiz için zorunluluk. Seyahat ederken lüksten uzak durun, gereksiz
tüketimden kaçının, tasarruf edin ve geri dönüşüme inanın. Çünkü bu gezegenin
bir B planı yok.

Günün Tasarımda Yeni Dönem: İnsan + Yapay Zekâ İş Birliği başlıklı son oturumunda
Mimar & Dijital Görselleştirme ve Bilgisayar Grafikleri Uzmanı Fatih Ekşi, İlham
kaynağının doğa olduğu yaratıcı süreçler, Gözlemi, sezgiyi ve çevresel verileri
dijitalleştirme, Yapay Zekâ ile Tasarım Süreci, Yeni Nesil Görselleştirme
Teknikleri, Geleceğin Ulaşım Alanlarının Görsel Kimliği, Kullanıcı Deneyimi
& Görsel Zekâ, Yapay Zeka ile Kentsel Ulaşım Alanlarının Yeniden Tanımı
ve Geleceğin Ulaşım Sistemlerinin Mimarı Kim? konularını ele aldı.

Mimar & Dijital Görselleştirme ve Bilgisayar Grafikleri Uzmanı Fatih Ekşi ise şunları
söyledi: Üniversite yıllarımdan beri hem tasarıma hem de sunuma ilgi duyuyordum.
Mimari teknik bilgilerim ve sanatsal merakımla birlikte yapay zekâyı işin
içine katınca, üretim sürecim bambaşka bir boyuta taşındı. Tam bir yıl önce,
20 Haziran 2024'te masamdaki bir limon parçasından yola çıkarak yapay zekâ ile
mimari bir yapı tasarladım. Bu çalışmayı paylaştığım video bir günde 30 milyon
izlendi. Yapay zekâ olmasa, bu sonucu almak haftalar sürebilirdi. Benzer bir
şekilde, Konya'ya trenle seyahat ederken bir tren tasarımı üzerine düşünürken aklıma
bir tırtıl geldi. Yapay zekâyı kullanarak bu tırtılı raylı sistem aracına
dönüştürdüm. Eskiden haftalar sürecek bu süreci artık çok daha kısa sürede tamamlayabiliyorum.
Yapay zekâ, artık sadece bir araç değil, benim yaratıcı yönümü
zorlayan, bana ilham veren bir çalışma arkadaşı. Tasarım artık sadece insanın
işi değil. Daha hızlı, daha çevik ve veri odaklı bir sürece evriliyoruz.


-iDeal Haber Merkezi-
- twitter.com/iDealDataHaber // www.idealdata.com.tr -

Çerez Ayarları

Daha iyi, hızlı ve güvenli bir kullanım sağlamak amacıyla web sitemizde tarayıcı çerezleri kullanıyoruz. Detaylı bilgi için Çerez Aydınlatma Metni 'ni inceleyebilirsiniz.